Telemann'dan The day of judgement dinliyorum.(27:21 dakika.)
Ayrıntılı bilgi almak isteyenler;
https://tr.wikipedia.org/wiki/Georg_Philipp_Telemann
yada
http://www.classicstoday.com/review/review-3962/
yada
https://www.youtube.com/watch?v=omC7V6YgqPM
Teknoloji
27 Eylül 2015 Pazar
16 Eylül 2013 Pazartesi
6 Eylül 2013 Cuma
Hermann Broch - Vergilius'un Ölümü
Hermann Broch - Vergilius'un Ölümü
http://www.ntvmsnbc.com/id/25391392/
http://www.sabitfikir.com/elestiri/vergiliusun-olumu-ahmet-cemalin-zaferi
Çevirmen:Ahmet Cemal
http://www.ntvmsnbc.com/id/25391392/
Çevrilemez denilen kitap TürkçedeBaşka bir dile çevrilemez denilen 'Vergilius’un Ölümü', Ahmet Cemal çevirisiyle ilk kez Türkçede.
http://www.idefix.com/kitap/vergiliusun-olumu-hermann-broch/tanim.asp?sid=WYZTP770L0I4JRA81RFNhttp://www.sabitfikir.com/elestiri/vergiliusun-olumu-ahmet-cemalin-zaferi
Çevirmen:Ahmet Cemal
Boris Johnson - Johnson's Life of London
The History of London through individual portraits-- a book of hidden gems(The Times)
11 Temmuz 2011 Pazartesi
İbn-i Tufeyl-Hay bin Yakzan
Ibn Tufail (c. 1105, Guadix, Andalusia – 1185) (full Arabic name: أبو بكر محمد بن عبد الملك بن محمد بن طفيل القيسي الأندلسي Abu Bakr Muhammad ibn Abd al-Malik ibn Muhammad ibn Tufail al-Qaisi al-Andalusi; Latinized form: Abubacer Aben Tofail; Anglicized form: Abubekar or Abu Jaafar Ebn Tophail) was an Andalusian Muslim polymath:[1] an Arabic writer, novelist, Islamic philosopher, Islamic theologian, physician, vizier, and court official.(http://en.wikipedia.org/wiki/Ibn_Tufail)
Endülüslü hekim, hukukçu ve filozof. Tam adı Ebu Bekir Muhammed bin Abdal Malik bin Muhammed bin Tufail el Kaisi el-Endülüsi. Latin dünyasında Abentofail olarak da bilinir. Tanınmış İslam filozoflarındandır.(http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0bn_Tufeyl)
Defoe'nin Robinson Crusoe'sunun liberalizmin temel esaslarını da içerdiği konusunda özellikle üretim, kapalı ortamda üretim vb konularda Marx'ın görüşleri bulunmaktadır. Bunun için Anikin'in ilgili kitabına bakılabilir.
Beğendiğim linkler;
Endülüslü hekim, hukukçu ve filozof. Tam adı Ebu Bekir Muhammed bin Abdal Malik bin Muhammed bin Tufail el Kaisi el-Endülüsi. Latin dünyasında Abentofail olarak da bilinir. Tanınmış İslam filozoflarındandır.(http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0bn_Tufeyl)
Hay bin Yakzan üçüncü tekil sahış ile başlayan ve biten bir kitap. Hay'ın ağzından tek kelime duymayız.
bu kitap ile Robinson Crusoe arasında çok sayıda paralellik olduğu söyleniyor.
Defoe'nin Robinson Crusoe'sunun liberalizmin temel esaslarını da içerdiği konusunda özellikle üretim, kapalı ortamda üretim vb konularda Marx'ın görüşleri bulunmaktadır. Bunun için Anikin'in ilgili kitabına bakılabilir.
Beğendiğim linkler;
http://www.gutenberg.org/ebooks/16831 :The Improvement of Human Reason by Ibn Tufail , Hay bin yakzan kitabını buradan indirebilirsiniz.
http://english.illinoisstate.edu/digitaldefoe/archive/spring09/encounters/akman.shtml :The Turk's Encounter with Defoe1 :Robinson Crusoe ve İbn-i tufail 'in Hay bin Yakzan'ı arasında bir bağ bulunduğu konusunda görüşlerini yazmıştır.
11 Şubat 2011 Cuma
SHAKESPEARE-Venedik Taciri
The Merchant of Venice is a tragic comedy by William Shakespeare, believed to have been written between 1596 and 1598.(http://en.wikipedia.org/wiki/The_Merchant_of_Venice)
Karakterler
Kitabı okurken aldığım notları paylaşmak olacaktır. Aşağıdaki konularda bazı sorularım oldu ancak daha sonra fırsat bulabilirsem bu noktalara değinmek istiyorum.
1-Edebiyat anlayışı nasıldır ?
2-Politik durum nasıldır ?
3-Dönemin sanat ortamı nasıldır?
4-Dönemin bilim ortamı nasıldır?
5-Shakespeare'in bu eserini yazarken esinlendiği eserler var mıdır?
6-Hristiyanlığın durumu nasıldır?
7-17.yy dönemi içinde yahudiliğe bakış nasıldır ?
Karakterler
- Venedik Dükü
- Fas prensi, Aragon Prensi – Portia'nın talipleri
- Antonio – Venedikli bir tacir
- Bassanio – Arkadaşı, Portia'ya aşık
- Portia – Zengin bir mirascı kadin
- Nerissa – Yakın hizmetkarı
- Gratiano, Solanio, Salerio – Antonio ve Bassanio'nun arkadaşları
- Lorenzo – Jessika'ya aşık
- Shylock – Zengin bir Yahudi
- Tubal – Bir Yahudi, arkadaşı
- Jessika – Shylock'un kızı, Lorenzo'ya aşık
- Lancelot Gobbo – Shylock'un soytarı uşağı
- Yaşlı Gobbo – Lancelot'un babası
- Leonardo – Bassanio'nun uşağı
- Balthazar, Stephano – Portia'nin uşakları
- Venedikli Magnifikolar, Adalet Mahkemesi görevlileri, Gardiyan, Portia'nin uşakları ve diger hizmetkarlar.
Kitabı okurken aldığım notları paylaşmak olacaktır. Aşağıdaki konularda bazı sorularım oldu ancak daha sonra fırsat bulabilirsem bu noktalara değinmek istiyorum.
1-Edebiyat anlayışı nasıldır ?
2-Politik durum nasıldır ?
3-Dönemin sanat ortamı nasıldır?
4-Dönemin bilim ortamı nasıldır?
5-Shakespeare'in bu eserini yazarken esinlendiği eserler var mıdır?
6-Hristiyanlığın durumu nasıldır?
7-17.yy dönemi içinde yahudiliğe bakış nasıldır ?
4 Ocak 2011 Salı
BALZAC-KİBAR FAHİŞELER
KİBAR FAHİŞELER-(1972) Splendeurs et misères des courtisanes (1847)
Honoré de Balzac's Splendeurs et misères des courtisanes, ingilizceye "The Splendors and Miseries of Courtesans" yada "The Harlot High and Low" olarak çevrilmiş ve 1838-1847 arasında dört bölüm halinde yayınlanmıştır.
Ana Karakterler;
Goriot baba'yı okuduktan sonra okunması gereken bir roman. Birinin eksikliği ötekisi üzerinde anlaşılmama problemler getirmeyecek ancak alacağınız tad eksik kalacaktır.İnsanlık Komedisi romanlarından diğer bir tanesi. Vadideki Zambak eseri burada pek az anılmaktadır.
Bu romanı okurken insan Shakespeare'i düşünmeden edemiyor. Bir trajedi yaşanıyor diyebilirsiniz. Ancak trajedi bittikten sonra bile roman devam ediyor. İşte bu shakespeare'i tamamlıyor. Balzac tiyatro kariyerini pek ilerletemese de romanında bunları vermekte gayet usta olduğunu bize gösteriyor.
Tolstoy'un Diriliş eseri bitmemiş bir romandır. Onda da insan kensidini eksik hissediyor.Devamı için seneryolar üretiyorsunuz.
Balzac İnsanlık Komedisinde bize ilerisini düşünmek için fırsat vermiyor. Peşisıra gelen eserlerle Fransanın 1815-1848 arası restorasyon,Temmuz Monarşisi-Devrimi(1830) ve ikinci cumhuriyet arasındaki dönemi ve sosyeteyi tasvir ediyor. Ancak Balzac kişilik çözümlemelerinde çok fazla derine girmiyor.Daha yüzeysel kalıyor.Bunu derken bir Vautrin'in kişiliğini bilmiyoruz demek istemiyorum. Ne kadar sinsi bir adam olduğunu, ne yapmak istediğini, tutkularının derinliğini vb. hepsini bilebiliyoruz. Ancak psikolojisinin derinliğini bilebiliyor muyuz? Sevincinde sevinç, üzüntüsünde üzüntü duyabiliyor muyuz? Duygusal açıdan daha yüzeysel, tam olarak sahnenin içinde olamıyor insan. Demek ki bunun için Dostoyevskiyi beklemek gerekecek.!
Kısa bir not:
Temmuz Monarşisi Fransa'da 1830 yılında meydana gelen Temmuz Devrimi sonucu X. Charles'in devrilerek Louis-Philippe'in tahta çıkmasıyla başlayan döneme verilen isimdir. Burbonların bir kolu olan Orléans ailesinden gelen Louis-Philippe liberal tutumu nedeniyle burjuva kral olarak adlandırılıyordu. İktidarı mali sermaye ve büyük burjuvazi tarafından destekleniyordu. Birçok cumhuriyetçi ayaklanma ve işçi ayaklanmalarıyla karşı karşıya kalan Temmuz Monarşisi İkinci Fransız Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1848 Devrimleri ile sona erdi.
Alıntı:http://tr.wikipedia.org/wiki/Temmuz_Monar%C5%9Fisi
Kitabın başlarından bir sahne:
Vautrin finds Esther van Gobseck, illustration by Gaston Bussière
http://en.wikipedia.org/wiki/File:BalzacSplendorsMiseries02.jpg
http://tr.wikipedia.org/wiki/Balzac
http://en.wikipedia.org/wiki/Splendeurs_et_mis%C3%A8res_des_courtisanes
Honoré de Balzac's Splendeurs et misères des courtisanes, ingilizceye "The Splendors and Miseries of Courtesans" yada "The Harlot High and Low" olarak çevrilmiş ve 1838-1847 arasında dört bölüm halinde yayınlanmıştır.
Ana Karakterler;
- Esther Van Gobseck, eski fahişe ve lucien'in sevgilisi, Baron nucingen'i ayartmak için görevlendirilmiş.Nucingen ile para karşılığı birlikte olduğu için kendisini zehirleyerek öldürmüştür.
- Lucien de Rubempré, Carlos Herrera(Vautrin) tarafından korunan tutkulu bir adam, Clotilde de Grandlieu ile evlenmeye çalışarak üncan kazanmaya çalışmaktadır. Hapihanede kendini öldürür.
- Vautrin, Hapihaneden kaçmış ve kendisini İspanyol Carlos Herrera olarak tanıtmıştır. Gerçek adı Jacques Collin'dir. Nickname'i Trompe-la-Mort(Dokuz canlı-Ölüm atlatan vb). Lucien'e yardım ederek yükselmesini sağlamaya çalışmaktadır.
- Baron de Nucingen, Goriot baba'nın kızıyla evlidir. 60'larında bir adam olarak Esther'e tutulmuştur. Carlos Herrera'nın Para tırıtklamak için kullandığı bir adamdır.
- Jacqueline Collin, Carlos Herrera'nın halasıdır. Takma adı Asie'dir.
- Clotilde de Grandlieu, Lucien'in hedefindeki kız. Lucien'in sosyetede yükselmek için kullandığı bir kızdır.
- Comtesse de Sérizy and Duchesse de Maufrigneuse; Lucien'in eski sevgilileri.
- Camusot de Marville, Comte de Granville; Yargıç ve savcı.
- Peyrade, Contenson, Corentin, Bibi-Lupin; Casus, police vb.
Goriot baba'yı okuduktan sonra okunması gereken bir roman. Birinin eksikliği ötekisi üzerinde anlaşılmama problemler getirmeyecek ancak alacağınız tad eksik kalacaktır.İnsanlık Komedisi romanlarından diğer bir tanesi. Vadideki Zambak eseri burada pek az anılmaktadır.
Bu romanı okurken insan Shakespeare'i düşünmeden edemiyor. Bir trajedi yaşanıyor diyebilirsiniz. Ancak trajedi bittikten sonra bile roman devam ediyor. İşte bu shakespeare'i tamamlıyor. Balzac tiyatro kariyerini pek ilerletemese de romanında bunları vermekte gayet usta olduğunu bize gösteriyor.
Tolstoy'un Diriliş eseri bitmemiş bir romandır. Onda da insan kensidini eksik hissediyor.Devamı için seneryolar üretiyorsunuz.
Balzac İnsanlık Komedisinde bize ilerisini düşünmek için fırsat vermiyor. Peşisıra gelen eserlerle Fransanın 1815-1848 arası restorasyon,Temmuz Monarşisi-Devrimi(1830) ve ikinci cumhuriyet arasındaki dönemi ve sosyeteyi tasvir ediyor. Ancak Balzac kişilik çözümlemelerinde çok fazla derine girmiyor.Daha yüzeysel kalıyor.Bunu derken bir Vautrin'in kişiliğini bilmiyoruz demek istemiyorum. Ne kadar sinsi bir adam olduğunu, ne yapmak istediğini, tutkularının derinliğini vb. hepsini bilebiliyoruz. Ancak psikolojisinin derinliğini bilebiliyor muyuz? Sevincinde sevinç, üzüntüsünde üzüntü duyabiliyor muyuz? Duygusal açıdan daha yüzeysel, tam olarak sahnenin içinde olamıyor insan. Demek ki bunun için Dostoyevskiyi beklemek gerekecek.!
Kısa bir not:
Temmuz Monarşisi Fransa'da 1830 yılında meydana gelen Temmuz Devrimi sonucu X. Charles'in devrilerek Louis-Philippe'in tahta çıkmasıyla başlayan döneme verilen isimdir. Burbonların bir kolu olan Orléans ailesinden gelen Louis-Philippe liberal tutumu nedeniyle burjuva kral olarak adlandırılıyordu. İktidarı mali sermaye ve büyük burjuvazi tarafından destekleniyordu. Birçok cumhuriyetçi ayaklanma ve işçi ayaklanmalarıyla karşı karşıya kalan Temmuz Monarşisi İkinci Fransız Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1848 Devrimleri ile sona erdi.
Alıntı:http://tr.wikipedia.org/wiki/Temmuz_Monar%C5%9Fisi
Kitabın başlarından bir sahne:
Vautrin finds Esther van Gobseck, illustration by Gaston Bussière
http://en.wikipedia.org/wiki/File:BalzacSplendorsMiseries02.jpg
http://tr.wikipedia.org/wiki/Balzac
http://en.wikipedia.org/wiki/Splendeurs_et_mis%C3%A8res_des_courtisanes
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)