Teknoloji

25 Ekim 2010 Pazartesi

SHAKESPEARE-KRAL LEAR

Kral Lear (İngilizce: King Lear), İngiliz oyun yazarı William Shakespeare tarafından yazılmış bir oyundur. Yaklaşık olarak 1605 yılında yazıldığı tahmin edilen oyun, Shakespeare'in önemli trajedilerinden biridir.

Genel Bilgiler;

King Lear;The play was written between 1603 and 1606 and later revised. Shakespeare's earlier version, The True Chronicle of the History of the Life and Death of King Lear and His Three Daughters, was published in quarto in 1608. The Tragedy of King Lear, a more theatrical version, was included in the 1623 First Folio. Modern editors usually conflate the two, though others insist that each version has its individual integrity that should be preserved. http://en.wikipedia.org/wiki/King_Lear

Karakterler;
  • Kral Lear: Britanya kralı
  • Gonoril: Kralın büyük kızı
  • Regan: Kralın ortanca kızı
  • Cordelia: Kralın küçük kızı
  • Albany Dükü: Gonoril'in kocası
  • Cornwall Dükü: Regan'ın kocası
  • Burgundi Dükü: Cordelia'nın taliplerinden biri
  • Fransa Kralı: Cordelia'nın taliplerinden diğeri, sonradan kocası
  • Kent Kontu: Sonradan Caius olarak kılık değiştirir
  • Gloucester Kontu
  • Edgar: Gloucester Kontu'nun büyük oğlu, sonradan Tom o'Bedlam olarak kılık değiştirir
  • Edmund: Gloucester Kontu'nun gayrimeşru oğlu
  • Yaşlı Adam: Gloucester'ın adamlarından biri
  • Curan: Gloucester'ın uşağı
  • Lear'ın Soytarısı
  • Oswald: Gonoril'in kahyası
  • Cornwall'ın Üç hizmetlisi
  • Doktor: Cordelia ile ilgilenir
  • Üç Kaptan
  • Bir Şövalye
  • Bir Haberci
  • Bir Ulak
  • Askerler, hizmetliler, soylular ve diğer figüranlar
http://tr.wikipedia.org/wiki/Kral_Lear
Kral Lear için özet olabilecek bir yazı yazmak istemedim. Çünkü Özdemir NUTKU tarafından yazılmış olan güzel bir yazıyı sizinle paylaşmak istedim.Başarılı.
http://www.toplumdusmani.net/modules/wfsection/article.php?articleid=455

http://tr.wikipedia.org/wiki/Kral_Lear
http://en.wikipedia.org/wiki/King_Lear

Şimdi size bir masal(Bu masalın da değişik söylenceleri var):

Kıymetli Tuz(Masal Örneği)
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde... Pire berber iken, deve tellal iken, ben anamın beşi­ğini tıngır mıngır sallar iken. Tıngır elek, tıngır felek demişler, bu masalı şöyle anlatmışlar.
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zamanda bir padişah ile bunun üç kızı varmış. Bir gün bu padişah kızlarını başına toplamış, beni ne kadar seversiniz? demiş. En büyük kız "Dünyalar ka­dar...", ortanca kızı "Kucak kadar...", küçük kızı da "Tuz ka­dar..." severim demiş.
Padişah küçük kızın cevabına çok sinirlenmiş, İnsan tuz ka­dar sevilir mi demiş, ardından küçük kızını cellâda teslim et­miş. Cellât, kızı kesmek için dağa götürmüş. Kız cellâda yal­varmış, "Sen de babasın, bana kıyma!" demiş.
Cellât, kızın yalvarmalarına dayanamamış, onun yerine bir hayvan kesmiş, kızın gömleğini kesilen hayvanın kanına bulayıp padişaha getirmiş.
Küçük kız yollara düşmüş. Az gitmiş, uz gitmiş, bir köye ulaş­mış. Orada köyün zenginlerinden birine kul köle olmuş, büyü­müş, çok güzel bir kız olmuş. Güzelliği ilden ile dilden dile yayılmış, kısmet bu ya, bir başka padişahın oğluyla evlenmiş. Aradan bir hayli zaman geçmiş, başından geçenleri kocası­na anlatmış, "Babamları yemeğe çağıralım." demiş. Kocası da "Olur." demiş. Gereken hazırlıklar yapılmış, padişah baba­sı ziyafete çağrılmış.
Kızın padişah babası söylenen ziya­fete gelmiş. Padişah ve beraberindekiler sofraya oturduğun­da yemekler sırayla gelmeye başlamış. Ama kız, aşçısına bü­tün yemeklerin tuzsuz olmasını tembih etmiş. Padişah hangi yemeğe saldırdıysa eli geri gitmiş, yemeklerin hiçbirini yiyememiş.
O sırada küçük kızı padişahın sofrasından ayağa fırlamış. "Padişahım, duyduğuma göre sen küçük kızını, seni tuz ka­dar seviyorum dediği için öldürtmüşsün." demiş. Padişahın söz söylemesine fırsat vermeden "İşte o küçük kız benim." demiş ve "Bütün yemekleri tuzsuz yaptırdım ki kıymetimi anlayasın." sözlerini eklemiş. Padişah yaptığından utanarak kü­çük kızının boynuna sarılmış, tuzun ne kadar kıymetli olduğu­nu anlamış. Ondan sonra yeni bir dönem başlamış.
Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.
İlk paragraf masalın "döşeme" bölümüdür. Burada konuyla İlgisi olmayan klişe sözler vardır.
2., 3., 4., 5. ve 6. paragraflar masalın "asıl masal" denen ikinci bölümünü oluşturur. Burada masalda ele alınan olay vardır. Bu olay giriş, gelişme ve sonuç bölümleriyle aktarılır.
7. paragraf ise masalın "dilek" adı verilen son bölümünü oluş­turur. Bu bölüm de genellikle kalıplaşmış sözlerden oluşur.



Şimdi eğer kral lear ile yukarıdaki masalı karşılaştırısak elimize ne geçer onu bulalım. Basit bir açıklama bize kral lear'in bir trajedi ikincinin ise bir masal olduğunu gösterecektir. Shakespear'in en güzel yaptığı şeylerden bir tanesi daha önce yazılmış olan eserleri büyük bir ustalıkla kendi iç gözleminden, gerçekliğinden geçirmesi ve onu bize yansıtmasıdır. Bu aslında hem bir refleksiyon hem de bir projeksiyon olarak da söylenebilir, ki böyle olması bize onun iç dünyasından geçen gerçekliğin evrensel olma yolunda ne kadar dış dünya ile iç içe geçtiğini ve söylem gücünün nasıl bu kadar yaşadığını da açıklayacaktır.

Shakespear'in bu trajedisini başka yerlerden aldığını söylemeye gerek yok. Belirttiğim gibi önemli olan onu alması değil, onu nasıl işlediğidir.

Yazarlar-Dönem-17.yy

Okuduğum yazarlar ile ilgilili dönem bilgisi;

Descartes ;
René Descartes (31 Mart 1596-11 Şubat 1650)
Fransız matematikçi, bilimadamı ve filozoftur. Batı düşüncesinin son yüzyıllardaki en önemli düşünürlerinden biridir.

Yöntem Üzerine Konuşma-1637

Galileo  ;
Galileo Galilei (15 Şubat 1564 – 8 Ocak 1642)
bir İtalyan fizikçi, matematikçi, gökbilimci ve filozofu olup, Bilimsel devrim'de büyük bir rol oynamıştır. Galileo, "modern gözlemsel astronominin babası,"[3] the "modern fiziğin babası,"[4] "bilimin babası,"[4] ve "modern bilimin babası" olarak adlandırılmaktadır[5] Stephen Hawking, "Galileo, belki diğer insanlardan modern bilimin doğuşundan sorumlu olduğu için daha fazla bir kişiydi." der[6]

Dün Aldım ve okumaya başladım.
İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog-1610

Shakespeare ;
William Shakespeare, (Vaftiz, 26 Nisan 1564 – ö. 23 Nisan 1616),
İngiliz şair ve tiyatro oyun yazarıdır.
Othello
Macbeth
Romeo ve Juliet


Moliere  ;
Jean-Baptiste Poquelin, daha bilinen adıyla Molière (15 Ocak 1622 – 17 Şubat 1673)
Fransız oyun yazarı ve oyuncu.

Hastalık Hastası-Le Malade imaginaire-10 Şubat 1673
Cimri-1668
Tartuf-12 mayıs 1664

Racine   ;
Jean Racine (d: 1639 - ö: 1699)
XVII. yy. Fransız edebiyatının önde gelen şairlerinden ve trajedi yazarlarından olan Racine iyi bir eğitim görmüştür. Özellikle Yunan trajedi şairi Euripides (Öripid)'den etkilenen Racine, Fransız klâsik trajedisinin gelişmesinde büyük rol oynamıştır. XVI. Louis (Lui) döneminde saray tarihçiliğide yapmış olan Racine, eserlerinde Yunan mitolojisi, Filistin tarihi ve İngiliz saraylarından seçilmiş konulara yer vermiştir. Racine, eserlerinde genellikle tutkularına esir olmuş kişilere yer vermiştir.
Tanzimat Dönemi'nde yaşayan Türk edebiyatçılar üzerinde de ekili olan Racine'nin, Andromaque (Andromak), Berenice (Berenis), Bajazet (bayazıt), Iphigénie (İfijeni) ve Phaidra (Fedra) adlı eserleri ünlüdür.
Henüz okumadım. Ancak en kısa zamanda alıp okuyacağım.

Harvey  ;
William Harvey (1578-1657)
İngiliz tıp doktoru. Folkestone'da dünyaya geldi. Cambridge Üniversitesi'nde sanat ve tıp okuduktan sonra tıp eğitimini Fabricius adında ünlü bir anatomi profesörünün yanında sürdürmek üzere Padova'ya gitti. 1602'de Londra'ya dönüp muayenehane açtı. 1609'da St. Bartholomew Hastanesi'ne doktor olarak atandı. 1618'de önce I. James'in daha sonrada I. Charles'in özel hekimliğine getirildi. Kalpten başlayan kan dolaşımını doğru olarak tanımlayan ilk kişi olarak bilinmektedir. Bu konudaki fikirlerini René Descartes in Description of the Human Body adlı çalışmasından almıştır. Her ne kadar İspanyol doktor Michael Servetus kan dolaşımını ondan çeyrek yüzyıl kadar önce tanımlamış olsa da kalıcı belgeler olmadığı için bu olay Harvey'e atfedilmektedir.Harvey 1657 yılında hayatını kaybetmiştir.

Henüz okumadım. Ancak en kısa zamanda alıp okuyacağım.

DESCARTES-biyografi

http://www.biyografi.info/kisi/descartes

GALİLEO GALİLEİ-İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog

İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog
İtalyanca:Dialogo dei due massimi sistemi del mondo-1632
İngilizce:Dialogue Concerning the two Chief Systems-1632

 Çeviri : Reşit Aşçıoğlu
Arka kapak yazısı:
Üzerinde on altı yıl çalıştığı İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog nedeniyle engizisyonda yargılandı, ev hapsine mahkûm edildi. Mahkûmiyeti sırasında ikinci başyapıtı İki Yeni Bilim Üzerine Diyalog'u tamamladı. Her iki yapıt da kısa sürede pek çok dile çevrildi ve modern bilimin başlangıcı olarak tarihe geçti. Diyaloglar ne yalnızca astronomi ne de fizik kitabıdır. Otoriteyi temsil eden Aristoteles düşüncesiyle sıkı bir polemik yürütürken, aynı zamanda gözlemsel, deneysel, kuramsal birikimiyle Galileo, "doğanın yazıldığı dili" yeniden keşfederek, matematiği temel alan kendi yeni fiziğini kurar. Galileo'nun hakim sınıfa değil, sıradan okura sunduğu diyaloglar anlaşılması kaygısıyla Latince yerine İtalyanca kaleme alınmıştır.
NEDEN DÖRT GÜN,
(Kızıler, “neden dört gün” sorusuna, “Kitapta dört gün geçiyor ve bu üç adam bir araya geliyor ve sürekli diyalog içindeler. İlk iki günkü diyaloglar kapıları açmaya yönelik. Diyalog ve söyleşi dört günde tamamlanmış. Ancak burada her gün birkaç aya bedel. Çok uzun cümleler ve diyaloglar yer alıyor.

İnsan hayatında yazıya dökülmüş en uzun günler olmuş bir anlamda. Bir çırpıda okunacak bir kitap değil. Üçüncü ve dördüncü günde konular daha da zorlaşıyor. Tezler ve ispatlar var. Bu bölümler astronomi ve astrofizikle ilgili olanlar için eşi bulunmaz diyaloglar içeriyor” yanıtını verdi.

KİTAPTAKİ KARAKTERLER;

“Salviati Galileo’yu temsil ediyor. Sagredo’nun ise kitapta ciddi rolü var. Uyanık bilinci oynuyor. Konuları açıcı örnekler veriyor. Kafası karışık halkın netleşmesi için bilgi açıcı bir karakter.

Simplicio ise yer merkezli görüşü savunan Aristo ve Batlamyus’u ve Kilise değerlerini temsil ediyor.
http://gencturkhaber.com/iki-Buyuk-Dunya-Sistemi-Hakkinda-Diyalog.html,085a7 )


Henüz giriş sayfalarını okuduğum bir kitap. Ancak giriş kısmı, Reşit Aşçıoğlu'nun ifadeleriyle insanı derinden etkiliyor.O dönemin içinde patlayan bir bomba gibi bu kitap.

GALİELO HAKKINDA BİLGİ;
http://tr.wikipedia.org/wiki/Galileo_Galilei

http://en.wikipedia.org/wiki/Galileo_Galilei

20 Ekim 2010 Çarşamba

MUZİK-Ne Dinliyorum.

Ne Dinliyorum.!

internet radyoları işimizi çok kolaylaştırıyor. Epey bir zamandır internette bir müzik sitesi takip ediyorum. Şu an listede hangi parçaların çalındığını görebiliyor, istediğiniz radyoyu seçip dinleyebiliyorsunuz. Bunun için bilgisayarınızda windows media player olması yeterli.

Bazı radyolar şunlar;

Absolute 70's Pop
Absolute 90's
Absolute ReggaeTrade
Absolute Trance (Euro)
Absolutely Country Hits
Acappella
Adult Urban Hits Choice
Afterbeat Electronica
All Euro 80's
All Flashback Alternatives
All Otto Baroque Musick
All Otto Classical Music
All Otto Opera Music
All Times & Urban Gospel
Alternative Rock X Hits
....
....
Ben bunlardan "All Otto Classical Music" kanalını dinliyorum.

Ancak sanırım şu sıralar biraz baroque, yada barroco dinlemem gerekecek, zira 17.yüzyıl denilince akla gelen değişikliklerden bir tanesi de muzikle ilgilidir. Aslında bu yüzyıl ile birlikte değişmeyen pek bir şey kalmamıştır da diyebiliriz.

Risk kavramının ortaya çıkmasından ziyade günümüz anlamına yakın bir şekilde kullanılması sanırım tüm değişikliklerin yada Descartes etkisi olarak da adlandırılabilir. Aslında güzel bir tamlama oldu değilmi bunu bir sabit olarak alabiliriz. "Descartes etkisi" yada "Descartes değişmezi". :)
isteyen aşağıdaki siteden muzik keyfine göre deneyebilir :)

http://www.1.fm/

Barok muzik için;
http://tr.wikipedia.org/wiki/Barok_m%C3%BCzik

Risk Kavramı

Risk Kavramı

Arap'ların hakkı araplara, yunanlıların hakkı yunanlılara, italyanlarınki de italyanlara.Türklerin kullanım hakkını da Türklere.

Nedir bu risk ?

Erol Mütercimler (Risk almak bir strateji midir, adlı yazısından), Arman T.Tevfik’in çalışması;

Risk sözcüğü ya Arapça rızık/rısk yada Latince riziko sözcüklerinden çıkmıştır. Rızık, kişiye tanrı tarafından verilen ve üzerinden kazanç elde edilen herhangi bir şey olarak tanımlanabilir. Burada rızık, rassal ve istenen iyi bir sonuç anlamı kazanır. Riziko ise, bir denizcinin karşılaştığı kayalık alan gibi bir engel olarak tanımlanabilir. Burada riziko, rassal ve istenmeyen bir kötü sonuç anlamına gelir.

Eski Yunan’da Arapça’dan alınan ödünç bir sözcük olan risk, genel olarak olumlu ya da olumsuz etkilere sahip rassal olayları açıklamak için kullanılmıştı. Çağdaş Fransızca da ise risk sözcüğü yine rassal olaylara ilişkin olup çoğunlukla olumsuz bazen olumlu anlamlar içerir. Gerek İngilizce’de gerekse Türkçe’de risk (ya da riziko); kayıp, hasar tehlikesi ya da hasar tehlikesi olasılığı, sigorta edilen şey ya da kimse olarak tanımlanır. Ayrıca fiil olarak risk, tehlikeye girmek ya da göze almak anlamında kullanılır ve sıfat olarak da risk, tehlikeli anlamına gelir.

Ayrıca risk sözcüğü eski İtalyanca’da “cüret etmek” anlamında kullanılan 'risicare' fiilinden gelir. Bu anlamda risk, kaderden çok bir seçimdir.

http://www.erolmutercimler.com/yazilar.asp?procid=35

STIEG LARSSON-Ejderha Dövmeli Kız

Ejderha Dövmeli Kız

The Girl with the Dragon Tattoo (original title in Swedish: Män som hatar kvinnor – "Men Who Hate Women") is an award-winning crime novel by Swedish author and journalist Stieg Larsson, the first in his Millennium Trilogy.

Män som hatar kvinnor ("Men Who Hate Women"), 2005. English translation by Reg Keeland under the title The Girl with the Dragon Tattoo, January 2008. US release September 16, 2008.

http://en.wikipedia.org/wiki/Stieg_Larsson
http://en.wikipedia.org/wiki/The_Girl_with_the_Dragon_Tattoo

Kitabı nasıl değerlendirmek gerekir.
Önce sınıflandırabiliriz, Basite indirgeyelim.(1)
Yukarıda da belirtildiği gibi bir cinayet romanı.1950'lerden başlayıp günümüze kadar gelen cinayetler serisi.

Parçalara ayırırsak ne demeliyiz peki,(2)
Kitap bir kaç parçaya ayrılabilir.
Gazetecilik, Sanayi devleri, Ahlaki durumlar, Psikoloji, İsveç, -izm'ler.

Buradan çıkarabileceğimiz sonuçlar(3)
Gazetecilik mesleğini irdeleyebiliriz, kitaptaki gazetecilik anlayışını tartışabiliriz.Gazetecilik ahlakını tartışabilir, Günümüz gazeteciliği ile durumunu anlatan bir makale bile çıkartabiliriz.
Sanayi devlerinin, borsa spekülasyonlarının ve paradan para kazanmanın sorunlarını irdeleyebiliriz
Ahlaki durumlar; Kızlara karşı davranışlar, Erkeklerin ve kadınların ahlaki durumları incelenebilir.Vasilik olgusu sorgulanabilir.
1940'ların nazi Almanyası ve akıllarda kalan nazi olgusu sorgulanabilir.vb.vb.

Eksik kalan bir şey var mı?(4)
Kitaptan çıkartılabilecek çok şey var. Ancak günümüz insan sorununun yanından geçiyor mu diye bakabiliriz. Yukarıda bahsettiklerim sorun değil mi, evet birer sorun. Ancak insan olarak varlığımızı sorgulamamıza yol açan bir etkisi oluyor mu kitabı okumanın, kişisel fikrim bunun olmadığı yönünde.Kendi sorunlarıma değinmediği için eleştirmiyorum sadece, keşke sadece benim öznelim hakkında bir şeyler yazmayıp bundan kurtulsaydı. Ancak bütün insanlığın sorununa da değinmiyor. Vanger şirketinin akıbetini belirleyebilecekken, çalışanlarına acıyor ve bunu yapmıyor. İnsanlar ekmek yiyor çünkü. Ancak Wenneström şirketi hakkında aynı kanıya var mıyor kitap.Ve onu bir hamlede eziyor.

Karakter, kurgu, insanı çekiyor. Ancak son yıllarda yayınlanan kitapların çoğu bunu iyi yapıyor zaten. Elimizden düşürmüyoruz. Ancak geride bize bıraktıkları bir iz de kalmıyor maalesef.

Aşağıdaki yazarlarımız eğlenceli ve ortamdan kaçmak için okunması gereken kitaplar olarak yorumlamışlar. Sizde yaz tatilinde (benim yaptığım gibi), şurda burda vb. denize gireceğinize bunu okuyun.Ancak benim anlamadığım insanlar zaten ortamdan sıkılıp denize girip rahatlamıyorlar mı, bir de tatilde yanımıza bunu almanın bir anlamı yok.  İnsana tatili zehir eder bu kitap. Tatil filan yapamazsınız. Benden demesi. 648 sayfa kitap, her gün 100 sayfa okusanız bitiremezsiniz.Tatilinizi berbat etmeyin. Bu kitabı okyacağınıza günceli takip edin. Aynı tadı alacaksınız.

Livaneli;
http://haber.gazetevatan.com/Haber/317540/1/Gundem

Engin Ardıç
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2010/06/21/froken_salander

http://blog.milliyet.com.tr/Ejderha_Dovmeli_Kiz/Blog/?BlogNo=221458

19 Ekim 2010 Salı

SHAKESPEARE-OTHELLO

OTHELLO

Othello, the Moor of Venice -1603

Othello Venedik'te yaşayan Mağripli zeki bir askerdir. Mağripli, Desdemona adında, olağanüstü bir güzelliğe sahip olan bir kadınla evlenir. Oyun, Othello'nun Kıbrıs'a, Osmanlı ile yapılacak olan şavaşta görev almaya gitmesiyle şekillenmeye başlar. Othello'nun, emir eri olan Iago adındaki hırslı ve mevki düşkünü asker tarafından kandırılmasıyla karısı Desdemona'yı boğarak öldürmesi ve ardından Iago'nun tüm sinsi planlarının ortaya çıkmasıyla sonuçlanır.

Othello, the Moor of Venice is a tragedy by William Shakespeare, believed to have been written in approximately 1603, and based on the Italian short story "Un Capitano Moro" ("A Moorish Captain") by Cinthio, a disciple of Boccaccio, first published in 1565.

http://tr.wikipedia.org/wiki/William_Shakespeare

Yeni başladım. Aslında Moliere ile devam etmek istiyordum ancak elimde kitabı kalmadı. Demek ki bize hafta sonuna iş çıktı. Moliere'in kitaplarını sipariş vermek gerekecek. Hepsini okumaya kaç gün yeter acaba. Evde shakespeare olduğu için gelene kadar onlardan devam edeceğim.

Descartes dönemini anlamak için shakespeare daha da az önemli sayılmaz. Ne de olsa Descartes'ın doğumu 1596. Shakespeare öldüğünde 20 yaşındaymış. Eserlerini okumamış olmasını düşünemiyorum. Galielo'nun yazmış olduğu eserlerden bile haberi olduğuna göre, ingiliz bir yazarın eserlerini daha kısa sürede ele geçireceğini düşünmek gerekir.

Ya Moliere Shakespeare'den haberi yokmuydu dersiniz. Moliére (15 Ocak 162217 Şubat 1673) Demek ki Moliere tamamıyle onun eserlerini görmüş olsa gerekir.

NOT:
Mağrip ile ilgili kısa bir açıklama. Mağrip ülkeleri.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Ma%C4%9Frip

18 Ekim 2010 Pazartesi

Günün Sözü

Günlük, Taze;

http://tr.wikiquote.org/wiki/Ana_Sayfa

http://en.wikiquote.org/wiki/Main_Page

Arkadaşların eline sağlık.

kaynak gösterdiğim sürece bir sıkıntı olduğunu sanmıyorum. :)

MOLİERE-CİMRİ

CİMRİ

L'Avare ou l'École du mensonge Cimri-Komedi. Beş perde. Düzyazı-9 Eylul 1668
Moliere'in en ünlü oyunlarından biri olan "L'Avare" (Türkçe'de yayımlanan adı Cimri, 1938, 1991) ilk kez 1668'de sahnelendi. Yapıt, şiiri andıran bir düzyazıyla yazılmıştı. Geleneksel komedinin bütün kalıplarının dönüşüme uğratılarak kullanıldığı bu oyun, kahramanının çelişkisini fazla sert ve çıplak bir tarzda göz önüne serdiği için önceleri pek tutulmamıştı. Cimrinin para tutkusu, oyunun bazı sahnelerinde gaddarlık, patolojik bir yalnızlık, hatta açıkça çılgınlık noktasına varıyordu. Sonradan Goethe Cimri'nin bir komedi değil, bir trajedi olduğunu öne sürmüşse de bu yorum abartılı sayılabilir. Çünkü komediye özgü olan temel çelişki, insanca olmayan amaçlarla insani içgüdüler arasındaki karşıtlık, burada da ortaya çıkar; ama Moliere seyirciye neşeli bir gülünçlüğü değil, saçmalık ve sakinliği hissetirir.(http://tr.wikipedia.org/wiki/Moliere)

Cimri'nin esinlenildiği eserler arasında eskilere bakmak gerekiyor.
Platus (M.Ö.250-184) Aulularia veya çömlek adlı eseridir.
Kitapta başka eserlerden de bahsediliyor.


http://tr.wikipedia.org/wiki/Moliere

http://en.wikipedia.org/wiki/Moliere

Pınar Çocuk Tiyatrosu - Nasrettin İnadın Sonu

Pınar Çocuk Tiyatrosu - Nasrettin İnadın Sonu

Ücretsiz çocuk etkinliği. Nefes'in ilk tiyatrosu olmasına rağmen başarılı olduğunu söyleyebilirim. Nelerle ilgilendi derseniz;

Hayvanlardan Eşek, At ve Kurt (bir daha gelecekler mi? diye sorup duruyordu)
Çalgılardan Davul, Saz, Darbuka (Bir daha çalacaklar mı?)

http://www.pam.com.tr/Icerik/EtkinliklerGosterim.aspx

Nefes:2 yaşında

17 Ekim 2010 Pazar

Federer, Shanghai Masters

Federer yine yenildi.

Nadal'a yenilmesine alıştık da başkalarına da bu şekilde yenilmesi beni üzüyor.
Bir gün önce Djokovic'i yenmesine sevindim. Amerikan açık sonrası Djokovic'e yenilmesi sonrasındaki hayal kırıklığım inanılmazdı.Onunkini tahmin bile edemiyorum. Federer Bir yıl önceki Amerika açık turnuvasını yeni yetmelerden birine(Del Potro) kaybettiğinden beri toparlanamadı.
Murray hiç Grand slam'i olmamasına rağmen Shanghai'yın taçsız kralı oldu.

http://uk.eurosport.yahoo.com/tennis/

14 Ekim 2010 Perşembe

AFŞAR TİMUÇİN-İÇİMİZDEKİ DEPREM

İçimizdeki Deprem Gönül Gözüyle 1 (2005)

Afşar Timuçin felsefenin ve şiirin dünyasından genel insan sorunlarına eleştirmeci ve tartışmacı bir gözle bakıyor.

Yazarın kısa denemelerinden oluşan bu
kitap güncele olduğu kadar evrensele açıktır. Bireyin toplumdaki yeri, siyaset dünyasının açmazları, düşünce alanındaki temel sorunlar kitapta baştan sona bütünsel bir bakış açısı içinde ele alınıyor.

Kitabın en ilginç yanı en güç sorunların gündelik dille irdeleniyor olmasıdır.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Af%C5%9Far_timu%C3%A7in

http://www.idefix.com/kitap/icimizdeki-deprem-gonul-gozuyle-1-afsar-timucin/tanim.asp?sid=X2Y7WKNZV28C7NGUDHQ8

MOLİERE-HASTALIK HASTASI

HASTALIK HASTASI

Le Malade imaginaire-10 Şubat 1673

1673'teki sahnelenen "Le Malade Imaginaire" (Türkçe'de yayımlanma adı Hastalık Hastası, 1940, 1982). Bu son oyun, ölümünden ve doktorlarından korkan bir hastalık hastasının kuruntularıyla birlikte tıp mesleğini ve doktorların bilgiçliğini de alaya alıyordu.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Moliere

http://en.wikipedia.org/wiki/Moliere

2 Ekim 2010 Cumartesi

DESCARTES-Yöntem Üzerine Konuşma

DESCARTES

Yöntem Üzerine Konuşma-1637
1637. Discours de la méthode (Discourse on the Method). An introduction to the Essais, which include the Dioptrique, the Météores and the Géométrie.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Descartes

http://en.wikipedia.org/wiki/Descartes

http://www.idefix.com/

Şimdi bu yöntem üzerine okurken tabi bir yandan da sormamız gereken soru şu, kendimize ait bir yöntemimiz var mı?
Descartes okurken benim uyguladığım yöntem şu;Bu yöntemi okuma yöntemi olarak ele alıyorum. Bunun dışında okuduğunu anlama üzerine bir başka yöntem önerilebilir. Ancak ikinci yöntemden de birinci yöntem çıkartılabilir. Eğer Descartes sözleri ile söylersek,
a-Basitten başlamak
b-Bölmek
c-Böldüklerinden yeni bilgilere ulaşmak
d-hiçbir şeyi atlamamak

Buradan ilk olarak bahsettiğim birinci yönteme geçebilirsiniz.

1-Descartes kimdir?
Hayatı hakkında bilgi edinebiliriz. Bunu wikipedia aracılığı ile yapabilirsiniz. Wikipedia güvenilmez diyorsanız onun hakkında kitaplara başvurmanız gerekir.Ben şimdilik wikipedia üzerinden takip ediyorum. Wikipedia üzerinde aynı dönem ile ilgili bilgilere rahatlıkla kavuşabilme olanağı iyi.
http://en.wikipedia.org/wiki/Descartes Türkçe wiki daha yetersiz

2-Descartes'ın çağdaşları kimlerdir?
Burada kastettiğim çağdaşlığı sanırım 17.yüzyıl diye belirtebiliriz, ancak yetmeyeblir. Bu yüzyılda kimler var diye bakılabilir.

http://tr.wikipedia.org/wiki/XIII._Louis
http://tr.wikipedia.org/wiki/Racine

3-Descartes dönemi siyasal ortamı nasıldır?
Siyasal hayat için:Richelieu, XIII Louis
http://tr.wikipedia.org/wiki/Rasyonalizm
http://tr.wikipedia.org/wiki/Kardinal_Richelieu
http://tr.wikipedia.org/wiki/XIII._Louis

4-Aynı dönemin bilimsel ortamı nasıldır?
Bilim:Harwey, Galileo(16. yy olmasına rağmen onu değerlendirmeden 17.yy bilimi okumak zayıf kalacaktır.)
http://en.wikipedia.org/wiki/William_Harvey
http://en.wikipedia.org/wiki/Circulatory_system
http://tr.wikipedia.org/wiki/Kan_dola%C5%9F%C4%B1m%C4%B1

5-Felsefeciler kimlerdir?
http://tr.wikipedia.org/wiki/Thomas_Hobbes

http://tr.wikipedia.org/wiki/Gottfried_Leibniz
(Benim kanaatim Leibniz'i çağdaş saymamaktır, Descartes öldükten sonra düşün hayatı başlamıştır diyebiliriz.)

http://tr.wikipedia.org/wiki/Baruch_Spinoza

DISNEY on ICE

Disney On Ice

Disneyland Macerası’nın Konusu

Mickey, Minnie, Donald, Daisy, Goofy ve Pluto artık bir değişikliğin zamanı geldiğine karar verirler. Disneyland’da evsahibi olmak yerine bu defa kendileri Disneyland’a gitmek üzere bir plan hazırlar. Maalesef bu arada ‘Kötü Kalpli Kraliçe’nin başka planları vardır ve Minnie’nin parmağını, dönen bir tekerliğe sıkıştırarak sihirli krallığı 100 yıllık bir uykuya sürükler, hem de olanlardan habersiz Donald’la birlikte! Mickey, Pluto ve Goofy seyircilerin yardımıyla neler olduğunu, Minnie ve Donald’ın yardıma ihtiyaçları olduğunu fark ederler. Sonrasında, ‘İnanılmaz Aile’den destek alırlar. Ve böylece bütün kahramanlar cesurca kötü kalpli cadının peşine düşer, yine seyircinin yardımıyla Minnie ve Donald’ı uykularından kurtararak sihirli krallığı kurmak için gerekli olan sihri yeniden oluştururlar. Disneyland bir kez daha dünyadaki en mutlu yer olur!(http://www.oneriyoruz.net/tag/disney-on-ice-istanbul)

‘Disney On Ice: Disneyland Macerası’ Takvimi
• İstanbul: 29 Eylül – 10 Ekim, 2010, Abdi İpekçi Arena

http://www.biletix.com/static.htm?page=sp47