The History of London through individual portraits-- a book of hidden gems(The Times)
Teknoloji
21.yy etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
21.yy etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
6 Eylül 2013 Cuma
7 Aralık 2010 Salı
FEDERER-World Tour Finals at the O2 Arena in London
FEDERER-O2 Arena in London
Sonunda Federer'i bu kadar iyi izleyebildiğim için kendimi mutlu hissettim.Her topunda her atışında bu sefer ıskalamayacak, bu sefer tamam dedim.
Önceki maçlarını izleyip bu kadar pasif olduğu için ona kızdığımı çok hatırlıyorum. Ancak bu sefer farklıydı. Agresif, her topu özenle vurulmuş, her attığı içerde. ne diyim. Böyle bir maç izlediğim ve sezonu kapattığım için mutluyum.Kendimi şanslı hissettim.
http://uk.eurosport.yahoo.com/29112010/58/federer-beats-nadal-london-final.html
Sonunda Federer'i bu kadar iyi izleyebildiğim için kendimi mutlu hissettim.Her topunda her atışında bu sefer ıskalamayacak, bu sefer tamam dedim.
Önceki maçlarını izleyip bu kadar pasif olduğu için ona kızdığımı çok hatırlıyorum. Ancak bu sefer farklıydı. Agresif, her topu özenle vurulmuş, her attığı içerde. ne diyim. Böyle bir maç izlediğim ve sezonu kapattığım için mutluyum.Kendimi şanslı hissettim.
http://uk.eurosport.yahoo.com/29112010/58/federer-beats-nadal-london-final.html
20 Ekim 2010 Çarşamba
STIEG LARSSON-Ejderha Dövmeli Kız
Ejderha Dövmeli Kız
The Girl with the Dragon Tattoo (original title in Swedish: Män som hatar kvinnor – "Men Who Hate Women") is an award-winning crime novel by Swedish author and journalist Stieg Larsson, the first in his Millennium Trilogy.
Män som hatar kvinnor ("Men Who Hate Women"), 2005. English translation by Reg Keeland under the title The Girl with the Dragon Tattoo, January 2008. US release September 16, 2008.
http://en.wikipedia.org/wiki/Stieg_Larsson
http://en.wikipedia.org/wiki/The_Girl_with_the_Dragon_Tattoo
Kitabı nasıl değerlendirmek gerekir.
Önce sınıflandırabiliriz, Basite indirgeyelim.(1)
Yukarıda da belirtildiği gibi bir cinayet romanı.1950'lerden başlayıp günümüze kadar gelen cinayetler serisi.
Parçalara ayırırsak ne demeliyiz peki,(2)
Kitap bir kaç parçaya ayrılabilir.
Gazetecilik, Sanayi devleri, Ahlaki durumlar, Psikoloji, İsveç, -izm'ler.
Buradan çıkarabileceğimiz sonuçlar(3)
Gazetecilik mesleğini irdeleyebiliriz, kitaptaki gazetecilik anlayışını tartışabiliriz.Gazetecilik ahlakını tartışabilir, Günümüz gazeteciliği ile durumunu anlatan bir makale bile çıkartabiliriz.
Sanayi devlerinin, borsa spekülasyonlarının ve paradan para kazanmanın sorunlarını irdeleyebiliriz
Ahlaki durumlar; Kızlara karşı davranışlar, Erkeklerin ve kadınların ahlaki durumları incelenebilir.Vasilik olgusu sorgulanabilir.
1940'ların nazi Almanyası ve akıllarda kalan nazi olgusu sorgulanabilir.vb.vb.
Eksik kalan bir şey var mı?(4)
Kitaptan çıkartılabilecek çok şey var. Ancak günümüz insan sorununun yanından geçiyor mu diye bakabiliriz. Yukarıda bahsettiklerim sorun değil mi, evet birer sorun. Ancak insan olarak varlığımızı sorgulamamıza yol açan bir etkisi oluyor mu kitabı okumanın, kişisel fikrim bunun olmadığı yönünde.Kendi sorunlarıma değinmediği için eleştirmiyorum sadece, keşke sadece benim öznelim hakkında bir şeyler yazmayıp bundan kurtulsaydı. Ancak bütün insanlığın sorununa da değinmiyor. Vanger şirketinin akıbetini belirleyebilecekken, çalışanlarına acıyor ve bunu yapmıyor. İnsanlar ekmek yiyor çünkü. Ancak Wenneström şirketi hakkında aynı kanıya var mıyor kitap.Ve onu bir hamlede eziyor.
Karakter, kurgu, insanı çekiyor. Ancak son yıllarda yayınlanan kitapların çoğu bunu iyi yapıyor zaten. Elimizden düşürmüyoruz. Ancak geride bize bıraktıkları bir iz de kalmıyor maalesef.
Aşağıdaki yazarlarımız eğlenceli ve ortamdan kaçmak için okunması gereken kitaplar olarak yorumlamışlar. Sizde yaz tatilinde (benim yaptığım gibi), şurda burda vb. denize gireceğinize bunu okuyun.Ancak benim anlamadığım insanlar zaten ortamdan sıkılıp denize girip rahatlamıyorlar mı, bir de tatilde yanımıza bunu almanın bir anlamı yok. İnsana tatili zehir eder bu kitap. Tatil filan yapamazsınız. Benden demesi. 648 sayfa kitap, her gün 100 sayfa okusanız bitiremezsiniz.Tatilinizi berbat etmeyin. Bu kitabı okyacağınıza günceli takip edin. Aynı tadı alacaksınız.
Livaneli;
http://haber.gazetevatan.com/Haber/317540/1/Gundem
Engin Ardıç
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2010/06/21/froken_salander
http://blog.milliyet.com.tr/Ejderha_Dovmeli_Kiz/Blog/?BlogNo=221458
The Girl with the Dragon Tattoo (original title in Swedish: Män som hatar kvinnor – "Men Who Hate Women") is an award-winning crime novel by Swedish author and journalist Stieg Larsson, the first in his Millennium Trilogy.
Män som hatar kvinnor ("Men Who Hate Women"), 2005. English translation by Reg Keeland under the title The Girl with the Dragon Tattoo, January 2008. US release September 16, 2008.
http://en.wikipedia.org/wiki/Stieg_Larsson
http://en.wikipedia.org/wiki/The_Girl_with_the_Dragon_Tattoo
Kitabı nasıl değerlendirmek gerekir.
Önce sınıflandırabiliriz, Basite indirgeyelim.(1)
Yukarıda da belirtildiği gibi bir cinayet romanı.1950'lerden başlayıp günümüze kadar gelen cinayetler serisi.
Parçalara ayırırsak ne demeliyiz peki,(2)
Kitap bir kaç parçaya ayrılabilir.
Gazetecilik, Sanayi devleri, Ahlaki durumlar, Psikoloji, İsveç, -izm'ler.
Buradan çıkarabileceğimiz sonuçlar(3)
Gazetecilik mesleğini irdeleyebiliriz, kitaptaki gazetecilik anlayışını tartışabiliriz.Gazetecilik ahlakını tartışabilir, Günümüz gazeteciliği ile durumunu anlatan bir makale bile çıkartabiliriz.
Sanayi devlerinin, borsa spekülasyonlarının ve paradan para kazanmanın sorunlarını irdeleyebiliriz
Ahlaki durumlar; Kızlara karşı davranışlar, Erkeklerin ve kadınların ahlaki durumları incelenebilir.Vasilik olgusu sorgulanabilir.
1940'ların nazi Almanyası ve akıllarda kalan nazi olgusu sorgulanabilir.vb.vb.
Eksik kalan bir şey var mı?(4)
Kitaptan çıkartılabilecek çok şey var. Ancak günümüz insan sorununun yanından geçiyor mu diye bakabiliriz. Yukarıda bahsettiklerim sorun değil mi, evet birer sorun. Ancak insan olarak varlığımızı sorgulamamıza yol açan bir etkisi oluyor mu kitabı okumanın, kişisel fikrim bunun olmadığı yönünde.Kendi sorunlarıma değinmediği için eleştirmiyorum sadece, keşke sadece benim öznelim hakkında bir şeyler yazmayıp bundan kurtulsaydı. Ancak bütün insanlığın sorununa da değinmiyor. Vanger şirketinin akıbetini belirleyebilecekken, çalışanlarına acıyor ve bunu yapmıyor. İnsanlar ekmek yiyor çünkü. Ancak Wenneström şirketi hakkında aynı kanıya var mıyor kitap.Ve onu bir hamlede eziyor.
Karakter, kurgu, insanı çekiyor. Ancak son yıllarda yayınlanan kitapların çoğu bunu iyi yapıyor zaten. Elimizden düşürmüyoruz. Ancak geride bize bıraktıkları bir iz de kalmıyor maalesef.
Aşağıdaki yazarlarımız eğlenceli ve ortamdan kaçmak için okunması gereken kitaplar olarak yorumlamışlar. Sizde yaz tatilinde (benim yaptığım gibi), şurda burda vb. denize gireceğinize bunu okuyun.Ancak benim anlamadığım insanlar zaten ortamdan sıkılıp denize girip rahatlamıyorlar mı, bir de tatilde yanımıza bunu almanın bir anlamı yok. İnsana tatili zehir eder bu kitap. Tatil filan yapamazsınız. Benden demesi. 648 sayfa kitap, her gün 100 sayfa okusanız bitiremezsiniz.Tatilinizi berbat etmeyin. Bu kitabı okyacağınıza günceli takip edin. Aynı tadı alacaksınız.
Livaneli;
http://haber.gazetevatan.com/Haber/317540/1/Gundem
Engin Ardıç
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2010/06/21/froken_salander
http://blog.milliyet.com.tr/Ejderha_Dovmeli_Kiz/Blog/?BlogNo=221458
18 Ekim 2010 Pazartesi
Pınar Çocuk Tiyatrosu - Nasrettin İnadın Sonu
Pınar Çocuk Tiyatrosu - Nasrettin İnadın Sonu
Ücretsiz çocuk etkinliği. Nefes'in ilk tiyatrosu olmasına rağmen başarılı olduğunu söyleyebilirim. Nelerle ilgilendi derseniz;
Hayvanlardan Eşek, At ve Kurt (bir daha gelecekler mi? diye sorup duruyordu)
Çalgılardan Davul, Saz, Darbuka (Bir daha çalacaklar mı?)
http://www.pam.com.tr/Icerik/EtkinliklerGosterim.aspx
Nefes:2 yaşında
Ücretsiz çocuk etkinliği. Nefes'in ilk tiyatrosu olmasına rağmen başarılı olduğunu söyleyebilirim. Nelerle ilgilendi derseniz;
Hayvanlardan Eşek, At ve Kurt (bir daha gelecekler mi? diye sorup duruyordu)
Çalgılardan Davul, Saz, Darbuka (Bir daha çalacaklar mı?)
http://www.pam.com.tr/Icerik/EtkinliklerGosterim.aspx
Nefes:2 yaşında
17 Ekim 2010 Pazar
Federer, Shanghai Masters
Federer yine yenildi.
Nadal'a yenilmesine alıştık da başkalarına da bu şekilde yenilmesi beni üzüyor.
Bir gün önce Djokovic'i yenmesine sevindim. Amerikan açık sonrası Djokovic'e yenilmesi sonrasındaki hayal kırıklığım inanılmazdı.Onunkini tahmin bile edemiyorum. Federer Bir yıl önceki Amerika açık turnuvasını yeni yetmelerden birine(Del Potro) kaybettiğinden beri toparlanamadı.
Murray hiç Grand slam'i olmamasına rağmen Shanghai'yın taçsız kralı oldu.
http://uk.eurosport.yahoo.com/tennis/
Nadal'a yenilmesine alıştık da başkalarına da bu şekilde yenilmesi beni üzüyor.
Bir gün önce Djokovic'i yenmesine sevindim. Amerikan açık sonrası Djokovic'e yenilmesi sonrasındaki hayal kırıklığım inanılmazdı.Onunkini tahmin bile edemiyorum. Federer Bir yıl önceki Amerika açık turnuvasını yeni yetmelerden birine(Del Potro) kaybettiğinden beri toparlanamadı.
Murray hiç Grand slam'i olmamasına rağmen Shanghai'yın taçsız kralı oldu.
http://uk.eurosport.yahoo.com/tennis/
14 Ekim 2010 Perşembe
AFŞAR TİMUÇİN-İÇİMİZDEKİ DEPREM
İçimizdeki Deprem Gönül Gözüyle 1 (2005)
http://tr.wikipedia.org/wiki/Af%C5%9Far_timu%C3%A7in
http://www.idefix.com/kitap/icimizdeki-deprem-gonul-gozuyle-1-afsar-timucin/tanim.asp?sid=X2Y7WKNZV28C7NGUDHQ8
Afşar Timuçin felsefenin ve şiirin dünyasından genel insan sorunlarına eleştirmeci ve tartışmacı bir gözle bakıyor.
Yazarın kısa denemelerinden oluşan bu kitap güncele olduğu kadar evrensele açıktır. Bireyin toplumdaki yeri, siyaset dünyasının açmazları, düşünce alanındaki temel sorunlar kitapta baştan sona bütünsel bir bakış açısı içinde ele alınıyor.
Kitabın en ilginç yanı en güç sorunların gündelik dille irdeleniyor olmasıdır.
Yazarın kısa denemelerinden oluşan bu kitap güncele olduğu kadar evrensele açıktır. Bireyin toplumdaki yeri, siyaset dünyasının açmazları, düşünce alanındaki temel sorunlar kitapta baştan sona bütünsel bir bakış açısı içinde ele alınıyor.
Kitabın en ilginç yanı en güç sorunların gündelik dille irdeleniyor olmasıdır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Af%C5%9Far_timu%C3%A7in
http://www.idefix.com/kitap/icimizdeki-deprem-gonul-gozuyle-1-afsar-timucin/tanim.asp?sid=X2Y7WKNZV28C7NGUDHQ8
18 Mart 2008 Salı
İHSAN OKTAY ANAR-SUSKUNLAR
SUSKUNLAR
Çoğunluğunu okumama rağmen bir sebeple yarıda bıraktığım kitabı. Şu sıralarda bakmaya fırsat bulamadığım kitabı. Ben de biraz suskun kalacağım galiba.
Suskunlar (2007)
http://www.ihsanoktayanar.com/
http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0hsan_Oktay_Anar
Çoğunluğunu okumama rağmen bir sebeple yarıda bıraktığım kitabı. Şu sıralarda bakmaya fırsat bulamadığım kitabı. Ben de biraz suskun kalacağım galiba.
Suskunlar (2007)
http://www.ihsanoktayanar.com/
http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0hsan_Oktay_Anar
18 Ocak 2008 Cuma
İHSAN OKTAY ANAR-AMAT
AMAT
Puslu kitalar Atlasi'ndan sonra okuduğum kitaplarından biri. Inanilmaz dünyalarin yaraticisi tarafindan yazilmis cok guzel bir eser. İsmi, içeriği, kurgusu, göndermeleri. Osmanlıca bilmeseniz bile elden düşüremeyeceğiniz bir kitap.
Amat (2005)
http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0hsan_Oktay_Anar
Puslu kitalar Atlasi'ndan sonra okuduğum kitaplarından biri. Inanilmaz dünyalarin yaraticisi tarafindan yazilmis cok guzel bir eser. İsmi, içeriği, kurgusu, göndermeleri. Osmanlıca bilmeseniz bile elden düşüremeyeceğiniz bir kitap.
Amat (2005)
http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0hsan_Oktay_Anar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)