Teknoloji

17.yy etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
17.yy etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Şubat 2011 Cuma

SHAKESPEARE-Venedik Taciri

The Merchant of Venice is a tragic comedy by William Shakespeare, believed to have been written between 1596 and 1598.(http://en.wikipedia.org/wiki/The_Merchant_of_Venice)

Karakterler
  • Venedik Dükü
  • Fas prensi, Aragon Prensi – Portia'nın talipleri
  • Antonio – Venedikli bir tacir
  • Bassanio – Arkadaşı, Portia'ya aşık
  • Portia – Zengin bir mirascı kadin
  • Nerissa – Yakın hizmetkarı
  • Gratiano, Solanio, Salerio – Antonio ve Bassanio'nun arkadaşları
  • Lorenzo – Jessika'ya aşık
  • Shylock – Zengin bir Yahudi
  • Tubal – Bir Yahudi, arkadaşı
  • Jessika – Shylock'un kızı, Lorenzo'ya aşık
  • Lancelot Gobbo – Shylock'un soytarı uşağı
  • Yaşlı Gobbo – Lancelot'un babası
  • Leonardo – Bassanio'nun uşağı
  • Balthazar, Stephano – Portia'nin uşakları
  • Venedikli Magnifikolar, Adalet Mahkemesi görevlileri, Gardiyan, Portia'nin uşakları ve diger hizmetkarlar.
Oyunun özeti wikipedia'da bulunabilir. Benim burada yapmak istediğim ise daha ziyade kitap içinde geçen tarihsel olaylara yaklaşmaktır.

Kitabı okurken aldığım notları paylaşmak olacaktır. Aşağıdaki konularda bazı sorularım oldu ancak daha sonra fırsat bulabilirsem bu noktalara değinmek istiyorum.

1-Edebiyat anlayışı nasıldır ?
2-Politik durum nasıldır ?
3-Dönemin sanat ortamı nasıldır?
4-Dönemin bilim ortamı nasıldır?
5-Shakespeare'in bu eserini yazarken esinlendiği eserler var mıdır?
6-Hristiyanlığın durumu nasıldır?
7-17.yy dönemi içinde yahudiliğe bakış nasıldır ?

1 Ocak 2011 Cumartesi

SHAKESPEARE-Romeo ve Juliet

Romeo and Juliet is a tragedy written early in the career of playwright William Shakespeare about two young "star-cross'd lovers"[1] whose deaths ultimately unite their feuding families. It was among Shakespeare's most popular archetypal stories of young, teenage lovers.(http://en.wikipedia.org/wiki/Romeo_and_Juliet)

Romeo ve Juliet birbirine kan davası olan iki ailenin çocuklarıdır. Asla kabul edilemeyecek bir şey yapmışlar ve birbirlerine aşık olmuşlardır. Bu oyun Shakespeare'in yazdığı en büyük trajedilerden biridir ve sonunda Juliet istemediği başka bir adamdan kurtulabilmek için etkisi bir süre sonra geçen bir zehir içer. Romeo ise Juliet uyanmadan önce onu görüp ölü sandığından o da gerçek zehiri içer ve ölür. Bundan bir süre sonra uyanan Juliet ise Romeo'nun öldüğünü görünce dayanamaz ve Romeo'nun hançerini kendisine saplar.(http://tr.wikipedia.org/wiki/Shakespeare#Romeo_ve_Juliet)

Daha fazla açıklama yapmaya gerek yok sanırım, yukarıdaki linklerden bilgi alınabilir :(

20 Aralık 2010 Pazartesi

SHAKESPEARE-Macbeth

The Tragedy of Macbeth (commonly called Macbeth) is a play by William Shakespeare about a regicide and its aftermath. It is Shakespeare's shortest tragedy and is believed to have been written sometime between 1603 and 1607. The earliest account of a performance of what was probably Shakespeare's play is April 1611, when Simon Forman recorded seeing such a play at the Globe Theatre. It was first published in the Folio of 1623, possibly from a prompt book for a specific performance.(http://en.wikipedia.org/wiki/Macbeth)


Macbeth, William Shakespeare'in en kısası olmasının yanında en önemli trajedilerinden biridir. Tüm dünyadaki hem profesyonel hem de amatör tiyatrolar tarafından sıkça sahneye konulur.
Oyunun, bir kısmı Raphael Holinshed'in ve İskoç filozof Hector Boece'nin İskoç Kralı Mac Bethad (Macbeth) hakkında yazdıklarına dayanır. Macbeth'in hikâyesi, genellikle güç düşkünlüğü ve arkadaşlara ihanet konularında örnek bir hikâye olarak gösterilir.(http://tr.wikipedia.org/wiki/Shakespeare#Macbeth)

Daha fazla açıklama yazmayacağım, :( yukarıdakı linklere bakabilirsiniz :)

11 Aralık 2010 Cumartesi

SHAKESPEARE-Antonius ve Kleopatra

Antony and Cleopatra is a tragedy by William Shakespeare, believed to have been written sometime between 1603 and 1607. It was first printed in the First Folio of 1623. The plot is based on Thomas North's translation of Plutarch's Lives and follows the relationship between Cleopatra and Mark Antony from the time of the Parthian War to Cleopatra's suicide. (http://en.wikipedia.org/wiki/Antony_and_Cleopatra)

Tutkulu bir aşkı ve tarihsel olayları veren bu tragedyanın tarihi mi aşkı mı birinci plana aldığı hep tartışılır. Mısır'la özdeşleşen Kleopatra'nın Antonius tutkusu, Roma imparatorluğu içindeki karışıklıklar, Antonius'un Kleopatra'dan hem uzaklaşmak istemesi (belki de bunun için Sezar'ın kız kardeşiyle evlenmesi) hem de her seferinde ona koşması, iki yetişkin insanın birbirlerini vazgeçilmez kılıp aşkı acılarıyla, saplantılarıyla yaşamaları. Antonius ve Kleopatra aşkın başyapıtlarındandır.(http://tr.wikipedia.org/wiki/Shakespeare#Antonius_ve_Kleopatra)

Çok fazla detay veremeyeceğim. :) Yukarıdaki linklerden ilgili bilgilere bakabilirsiniz. :)

9 Aralık 2010 Perşembe

MOLİERE-Le Tartuffe

Le Tartuffe

1664'te sahnelenen Molière'in Le Tartuffe, ou l'Imposteur adlı 5 perdelik tiyatro oyunu. Türkçe tercümelerinin isimleri: Tartüf, 1876; Riyanın Encamı, 1881; Tartuffe, 1944.

Moliere'in daha önce beğeni kazanan Kadınlar Mektebi oyunundan da büyük bir gürültünün kopmasına yol açtı. Oyun kilisenin ve dindarlar grubu "Compagnie du Saint Sacrement"in baskısıyla yasaklandı ancak 1669'da yeniden oynanma olanağı buldu.

Tartuffe, bir tür danışmanlık ve eğitmenlik rolüyle bir burjuvanın evine kapağı atmış, dindar görünüşlü bir sahtekârın serüvenleri üzerine kuruludur

http://tr.wikipedia.org/wiki/Tartuffe

http://tr.wikipedia.org/wiki/Moliere

Soner Yalçından bir alıntı;

Moliere'in 1664'te yazıp  sahnaeye koyduğu "Tartuffe" fırtınalar kopardı. Bu kez Moliere'in karşısında aristokrasi değil kilise vardı.Oyunda, dindar görüşlü sahtekar Tartuffe'nin serüvenleri anlatılıyordu. Sahtekar, yobaz Tartuffe karakteri kiliseyi ayağa kaldırdı.


Saray, kiliseyi karşısına alamadı; oyunu yasakladı. Gerekçesi şuydu: "Oyundaki sahte dindarlarla gerçek dindarlar arasında öyle bir benzerlik var ki gerçek dindarlar bundan alınabilirler. Bu nedenle kral, o sayın uyruklarını düşünerek, kendi oyundan duyacağı hazdan yoksun bırakmaya karar vermiştir."


Soner Yalçın:
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/11667584.asp?yazarid=218&gid=61

Soner Yalçın için wikide yayınlanan yazı;
http://tr.wikipedia.org/wiki/Soner_Yal%C3%A7%C4%B1n

Bakılması gereken diğer yorumlar;
http://www.tiyatro.net/makale/380/tartuffe.html

25 Ekim 2010 Pazartesi

SHAKESPEARE-KRAL LEAR

Kral Lear (İngilizce: King Lear), İngiliz oyun yazarı William Shakespeare tarafından yazılmış bir oyundur. Yaklaşık olarak 1605 yılında yazıldığı tahmin edilen oyun, Shakespeare'in önemli trajedilerinden biridir.

Genel Bilgiler;

King Lear;The play was written between 1603 and 1606 and later revised. Shakespeare's earlier version, The True Chronicle of the History of the Life and Death of King Lear and His Three Daughters, was published in quarto in 1608. The Tragedy of King Lear, a more theatrical version, was included in the 1623 First Folio. Modern editors usually conflate the two, though others insist that each version has its individual integrity that should be preserved. http://en.wikipedia.org/wiki/King_Lear

Karakterler;
  • Kral Lear: Britanya kralı
  • Gonoril: Kralın büyük kızı
  • Regan: Kralın ortanca kızı
  • Cordelia: Kralın küçük kızı
  • Albany Dükü: Gonoril'in kocası
  • Cornwall Dükü: Regan'ın kocası
  • Burgundi Dükü: Cordelia'nın taliplerinden biri
  • Fransa Kralı: Cordelia'nın taliplerinden diğeri, sonradan kocası
  • Kent Kontu: Sonradan Caius olarak kılık değiştirir
  • Gloucester Kontu
  • Edgar: Gloucester Kontu'nun büyük oğlu, sonradan Tom o'Bedlam olarak kılık değiştirir
  • Edmund: Gloucester Kontu'nun gayrimeşru oğlu
  • Yaşlı Adam: Gloucester'ın adamlarından biri
  • Curan: Gloucester'ın uşağı
  • Lear'ın Soytarısı
  • Oswald: Gonoril'in kahyası
  • Cornwall'ın Üç hizmetlisi
  • Doktor: Cordelia ile ilgilenir
  • Üç Kaptan
  • Bir Şövalye
  • Bir Haberci
  • Bir Ulak
  • Askerler, hizmetliler, soylular ve diğer figüranlar
http://tr.wikipedia.org/wiki/Kral_Lear
Kral Lear için özet olabilecek bir yazı yazmak istemedim. Çünkü Özdemir NUTKU tarafından yazılmış olan güzel bir yazıyı sizinle paylaşmak istedim.Başarılı.
http://www.toplumdusmani.net/modules/wfsection/article.php?articleid=455

http://tr.wikipedia.org/wiki/Kral_Lear
http://en.wikipedia.org/wiki/King_Lear

Şimdi size bir masal(Bu masalın da değişik söylenceleri var):

Kıymetli Tuz(Masal Örneği)
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde... Pire berber iken, deve tellal iken, ben anamın beşi­ğini tıngır mıngır sallar iken. Tıngır elek, tıngır felek demişler, bu masalı şöyle anlatmışlar.
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zamanda bir padişah ile bunun üç kızı varmış. Bir gün bu padişah kızlarını başına toplamış, beni ne kadar seversiniz? demiş. En büyük kız "Dünyalar ka­dar...", ortanca kızı "Kucak kadar...", küçük kızı da "Tuz ka­dar..." severim demiş.
Padişah küçük kızın cevabına çok sinirlenmiş, İnsan tuz ka­dar sevilir mi demiş, ardından küçük kızını cellâda teslim et­miş. Cellât, kızı kesmek için dağa götürmüş. Kız cellâda yal­varmış, "Sen de babasın, bana kıyma!" demiş.
Cellât, kızın yalvarmalarına dayanamamış, onun yerine bir hayvan kesmiş, kızın gömleğini kesilen hayvanın kanına bulayıp padişaha getirmiş.
Küçük kız yollara düşmüş. Az gitmiş, uz gitmiş, bir köye ulaş­mış. Orada köyün zenginlerinden birine kul köle olmuş, büyü­müş, çok güzel bir kız olmuş. Güzelliği ilden ile dilden dile yayılmış, kısmet bu ya, bir başka padişahın oğluyla evlenmiş. Aradan bir hayli zaman geçmiş, başından geçenleri kocası­na anlatmış, "Babamları yemeğe çağıralım." demiş. Kocası da "Olur." demiş. Gereken hazırlıklar yapılmış, padişah baba­sı ziyafete çağrılmış.
Kızın padişah babası söylenen ziya­fete gelmiş. Padişah ve beraberindekiler sofraya oturduğun­da yemekler sırayla gelmeye başlamış. Ama kız, aşçısına bü­tün yemeklerin tuzsuz olmasını tembih etmiş. Padişah hangi yemeğe saldırdıysa eli geri gitmiş, yemeklerin hiçbirini yiyememiş.
O sırada küçük kızı padişahın sofrasından ayağa fırlamış. "Padişahım, duyduğuma göre sen küçük kızını, seni tuz ka­dar seviyorum dediği için öldürtmüşsün." demiş. Padişahın söz söylemesine fırsat vermeden "İşte o küçük kız benim." demiş ve "Bütün yemekleri tuzsuz yaptırdım ki kıymetimi anlayasın." sözlerini eklemiş. Padişah yaptığından utanarak kü­çük kızının boynuna sarılmış, tuzun ne kadar kıymetli olduğu­nu anlamış. Ondan sonra yeni bir dönem başlamış.
Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.
İlk paragraf masalın "döşeme" bölümüdür. Burada konuyla İlgisi olmayan klişe sözler vardır.
2., 3., 4., 5. ve 6. paragraflar masalın "asıl masal" denen ikinci bölümünü oluşturur. Burada masalda ele alınan olay vardır. Bu olay giriş, gelişme ve sonuç bölümleriyle aktarılır.
7. paragraf ise masalın "dilek" adı verilen son bölümünü oluş­turur. Bu bölüm de genellikle kalıplaşmış sözlerden oluşur.



Şimdi eğer kral lear ile yukarıdaki masalı karşılaştırısak elimize ne geçer onu bulalım. Basit bir açıklama bize kral lear'in bir trajedi ikincinin ise bir masal olduğunu gösterecektir. Shakespear'in en güzel yaptığı şeylerden bir tanesi daha önce yazılmış olan eserleri büyük bir ustalıkla kendi iç gözleminden, gerçekliğinden geçirmesi ve onu bize yansıtmasıdır. Bu aslında hem bir refleksiyon hem de bir projeksiyon olarak da söylenebilir, ki böyle olması bize onun iç dünyasından geçen gerçekliğin evrensel olma yolunda ne kadar dış dünya ile iç içe geçtiğini ve söylem gücünün nasıl bu kadar yaşadığını da açıklayacaktır.

Shakespear'in bu trajedisini başka yerlerden aldığını söylemeye gerek yok. Belirttiğim gibi önemli olan onu alması değil, onu nasıl işlediğidir.

DESCARTES-biyografi

http://www.biyografi.info/kisi/descartes

GALİLEO GALİLEİ-İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog

İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog
İtalyanca:Dialogo dei due massimi sistemi del mondo-1632
İngilizce:Dialogue Concerning the two Chief Systems-1632

 Çeviri : Reşit Aşçıoğlu
Arka kapak yazısı:
Üzerinde on altı yıl çalıştığı İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog nedeniyle engizisyonda yargılandı, ev hapsine mahkûm edildi. Mahkûmiyeti sırasında ikinci başyapıtı İki Yeni Bilim Üzerine Diyalog'u tamamladı. Her iki yapıt da kısa sürede pek çok dile çevrildi ve modern bilimin başlangıcı olarak tarihe geçti. Diyaloglar ne yalnızca astronomi ne de fizik kitabıdır. Otoriteyi temsil eden Aristoteles düşüncesiyle sıkı bir polemik yürütürken, aynı zamanda gözlemsel, deneysel, kuramsal birikimiyle Galileo, "doğanın yazıldığı dili" yeniden keşfederek, matematiği temel alan kendi yeni fiziğini kurar. Galileo'nun hakim sınıfa değil, sıradan okura sunduğu diyaloglar anlaşılması kaygısıyla Latince yerine İtalyanca kaleme alınmıştır.
NEDEN DÖRT GÜN,
(Kızıler, “neden dört gün” sorusuna, “Kitapta dört gün geçiyor ve bu üç adam bir araya geliyor ve sürekli diyalog içindeler. İlk iki günkü diyaloglar kapıları açmaya yönelik. Diyalog ve söyleşi dört günde tamamlanmış. Ancak burada her gün birkaç aya bedel. Çok uzun cümleler ve diyaloglar yer alıyor.

İnsan hayatında yazıya dökülmüş en uzun günler olmuş bir anlamda. Bir çırpıda okunacak bir kitap değil. Üçüncü ve dördüncü günde konular daha da zorlaşıyor. Tezler ve ispatlar var. Bu bölümler astronomi ve astrofizikle ilgili olanlar için eşi bulunmaz diyaloglar içeriyor” yanıtını verdi.

KİTAPTAKİ KARAKTERLER;

“Salviati Galileo’yu temsil ediyor. Sagredo’nun ise kitapta ciddi rolü var. Uyanık bilinci oynuyor. Konuları açıcı örnekler veriyor. Kafası karışık halkın netleşmesi için bilgi açıcı bir karakter.

Simplicio ise yer merkezli görüşü savunan Aristo ve Batlamyus’u ve Kilise değerlerini temsil ediyor.
http://gencturkhaber.com/iki-Buyuk-Dunya-Sistemi-Hakkinda-Diyalog.html,085a7 )


Henüz giriş sayfalarını okuduğum bir kitap. Ancak giriş kısmı, Reşit Aşçıoğlu'nun ifadeleriyle insanı derinden etkiliyor.O dönemin içinde patlayan bir bomba gibi bu kitap.

GALİELO HAKKINDA BİLGİ;
http://tr.wikipedia.org/wiki/Galileo_Galilei

http://en.wikipedia.org/wiki/Galileo_Galilei

19 Ekim 2010 Salı

SHAKESPEARE-OTHELLO

OTHELLO

Othello, the Moor of Venice -1603

Othello Venedik'te yaşayan Mağripli zeki bir askerdir. Mağripli, Desdemona adında, olağanüstü bir güzelliğe sahip olan bir kadınla evlenir. Oyun, Othello'nun Kıbrıs'a, Osmanlı ile yapılacak olan şavaşta görev almaya gitmesiyle şekillenmeye başlar. Othello'nun, emir eri olan Iago adındaki hırslı ve mevki düşkünü asker tarafından kandırılmasıyla karısı Desdemona'yı boğarak öldürmesi ve ardından Iago'nun tüm sinsi planlarının ortaya çıkmasıyla sonuçlanır.

Othello, the Moor of Venice is a tragedy by William Shakespeare, believed to have been written in approximately 1603, and based on the Italian short story "Un Capitano Moro" ("A Moorish Captain") by Cinthio, a disciple of Boccaccio, first published in 1565.

http://tr.wikipedia.org/wiki/William_Shakespeare

Yeni başladım. Aslında Moliere ile devam etmek istiyordum ancak elimde kitabı kalmadı. Demek ki bize hafta sonuna iş çıktı. Moliere'in kitaplarını sipariş vermek gerekecek. Hepsini okumaya kaç gün yeter acaba. Evde shakespeare olduğu için gelene kadar onlardan devam edeceğim.

Descartes dönemini anlamak için shakespeare daha da az önemli sayılmaz. Ne de olsa Descartes'ın doğumu 1596. Shakespeare öldüğünde 20 yaşındaymış. Eserlerini okumamış olmasını düşünemiyorum. Galielo'nun yazmış olduğu eserlerden bile haberi olduğuna göre, ingiliz bir yazarın eserlerini daha kısa sürede ele geçireceğini düşünmek gerekir.

Ya Moliere Shakespeare'den haberi yokmuydu dersiniz. Moliére (15 Ocak 162217 Şubat 1673) Demek ki Moliere tamamıyle onun eserlerini görmüş olsa gerekir.

NOT:
Mağrip ile ilgili kısa bir açıklama. Mağrip ülkeleri.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Ma%C4%9Frip

18 Ekim 2010 Pazartesi

MOLİERE-CİMRİ

CİMRİ

L'Avare ou l'École du mensonge Cimri-Komedi. Beş perde. Düzyazı-9 Eylul 1668
Moliere'in en ünlü oyunlarından biri olan "L'Avare" (Türkçe'de yayımlanan adı Cimri, 1938, 1991) ilk kez 1668'de sahnelendi. Yapıt, şiiri andıran bir düzyazıyla yazılmıştı. Geleneksel komedinin bütün kalıplarının dönüşüme uğratılarak kullanıldığı bu oyun, kahramanının çelişkisini fazla sert ve çıplak bir tarzda göz önüne serdiği için önceleri pek tutulmamıştı. Cimrinin para tutkusu, oyunun bazı sahnelerinde gaddarlık, patolojik bir yalnızlık, hatta açıkça çılgınlık noktasına varıyordu. Sonradan Goethe Cimri'nin bir komedi değil, bir trajedi olduğunu öne sürmüşse de bu yorum abartılı sayılabilir. Çünkü komediye özgü olan temel çelişki, insanca olmayan amaçlarla insani içgüdüler arasındaki karşıtlık, burada da ortaya çıkar; ama Moliere seyirciye neşeli bir gülünçlüğü değil, saçmalık ve sakinliği hissetirir.(http://tr.wikipedia.org/wiki/Moliere)

Cimri'nin esinlenildiği eserler arasında eskilere bakmak gerekiyor.
Platus (M.Ö.250-184) Aulularia veya çömlek adlı eseridir.
Kitapta başka eserlerden de bahsediliyor.


http://tr.wikipedia.org/wiki/Moliere

http://en.wikipedia.org/wiki/Moliere

14 Ekim 2010 Perşembe

MOLİERE-HASTALIK HASTASI

HASTALIK HASTASI

Le Malade imaginaire-10 Şubat 1673

1673'teki sahnelenen "Le Malade Imaginaire" (Türkçe'de yayımlanma adı Hastalık Hastası, 1940, 1982). Bu son oyun, ölümünden ve doktorlarından korkan bir hastalık hastasının kuruntularıyla birlikte tıp mesleğini ve doktorların bilgiçliğini de alaya alıyordu.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Moliere

http://en.wikipedia.org/wiki/Moliere

2 Ekim 2010 Cumartesi

DESCARTES-Yöntem Üzerine Konuşma

DESCARTES

Yöntem Üzerine Konuşma-1637
1637. Discours de la méthode (Discourse on the Method). An introduction to the Essais, which include the Dioptrique, the Météores and the Géométrie.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Descartes

http://en.wikipedia.org/wiki/Descartes

http://www.idefix.com/

Şimdi bu yöntem üzerine okurken tabi bir yandan da sormamız gereken soru şu, kendimize ait bir yöntemimiz var mı?
Descartes okurken benim uyguladığım yöntem şu;Bu yöntemi okuma yöntemi olarak ele alıyorum. Bunun dışında okuduğunu anlama üzerine bir başka yöntem önerilebilir. Ancak ikinci yöntemden de birinci yöntem çıkartılabilir. Eğer Descartes sözleri ile söylersek,
a-Basitten başlamak
b-Bölmek
c-Böldüklerinden yeni bilgilere ulaşmak
d-hiçbir şeyi atlamamak

Buradan ilk olarak bahsettiğim birinci yönteme geçebilirsiniz.

1-Descartes kimdir?
Hayatı hakkında bilgi edinebiliriz. Bunu wikipedia aracılığı ile yapabilirsiniz. Wikipedia güvenilmez diyorsanız onun hakkında kitaplara başvurmanız gerekir.Ben şimdilik wikipedia üzerinden takip ediyorum. Wikipedia üzerinde aynı dönem ile ilgili bilgilere rahatlıkla kavuşabilme olanağı iyi.
http://en.wikipedia.org/wiki/Descartes Türkçe wiki daha yetersiz

2-Descartes'ın çağdaşları kimlerdir?
Burada kastettiğim çağdaşlığı sanırım 17.yüzyıl diye belirtebiliriz, ancak yetmeyeblir. Bu yüzyılda kimler var diye bakılabilir.

http://tr.wikipedia.org/wiki/XIII._Louis
http://tr.wikipedia.org/wiki/Racine

3-Descartes dönemi siyasal ortamı nasıldır?
Siyasal hayat için:Richelieu, XIII Louis
http://tr.wikipedia.org/wiki/Rasyonalizm
http://tr.wikipedia.org/wiki/Kardinal_Richelieu
http://tr.wikipedia.org/wiki/XIII._Louis

4-Aynı dönemin bilimsel ortamı nasıldır?
Bilim:Harwey, Galileo(16. yy olmasına rağmen onu değerlendirmeden 17.yy bilimi okumak zayıf kalacaktır.)
http://en.wikipedia.org/wiki/William_Harvey
http://en.wikipedia.org/wiki/Circulatory_system
http://tr.wikipedia.org/wiki/Kan_dola%C5%9F%C4%B1m%C4%B1

5-Felsefeciler kimlerdir?
http://tr.wikipedia.org/wiki/Thomas_Hobbes

http://tr.wikipedia.org/wiki/Gottfried_Leibniz
(Benim kanaatim Leibniz'i çağdaş saymamaktır, Descartes öldükten sonra düşün hayatı başlamıştır diyebiliriz.)

http://tr.wikipedia.org/wiki/Baruch_Spinoza