Teknoloji

24 Kasım 2010 Çarşamba

ATLI SPOR KLUBU-MASLAK

Istanbul Atlı Spor Klubü

Nefesle birlikte atlı spor klubüne gittik. Aslında bu etkinliği eylül gibi yapmıştık, ancak şimdi yayınlayabiliyorum.Annesinin yoğun hafta sonu programı nedeniyle ve Nefes'in at merakı yüzünden Atlı spor klubüne gidip Pony'lere binmesine karar vermiştik.

Maslakta İTÜ'nün karşısında harika bir yer. içerde her türlü imkan var. Yeme, içme, dinlenme, izleme vb faaliyetleri gerçekleştirebiliyorsunuz.

Yağmurlu olmayan bir günde gittik, arabamızı park ettik ve park görevlisine nerede atlara binebileceğimiz sorduk. tarif üzerine Pony'lerin oraya gittik. Ancak yolda antreman yapan (yarış varmış) atları izledik. bunlara bakalım diye tutturdu, ancak önce pony'ye binelim sonra izlemeye geliriz dedim.

Gidene kadar siyah ata binecem deyip duruyordu. Ancak orada fikrini değiştirdi ve kahverengi ata binmeye karar verdi. bindiğimiz atın adı Clever'dı.
NOT:Dedesinin yeni aldığı atın adını da aynı koyduk.

10 dakikası 20 lira gibi bir paraya Clever'a bindi nefes. Kaskını taktı, baştan takmak istemese de. Atın yularından tuttu, ve hiç nazlanmadan, sızlanmadan gezintimizi yaptık. Videosunu, fotograflarını çektim.

Clever'la gezintimiz bitince yarışı izlemeye gittik. Yarış bitince de yemeğimizi orada yedik ve evimize döndük.
Nefes'in çok sevdiği bir gün oldu.Arada gidelim diyip duruyor ancak havalar pek müsait değil.


http://www.istanbulatlisporkulubu.com/

14 Kasım 2010 Pazar

Medrano Sirki

Medrano Sirki

Medrano Sirki
Medrano Sirki
tarih : 27.11.2010 13:30:00 - 27.11.2010 20:30:00
mekan : İçerenköy Carrefour AVM Yanı
Sirk aşağıdaki resimlerdeki gibi değil, ancka bizi yeterince eğlendirdi. Tek sıkıntımız Nefes'in ateşinin yükselmesi oldu. 39,5 ateşle gösteriyi tamamladık. Nefes gösteri boyunca kulaklarını kapalı tutarak izledi. Müzik rahatsız ediciydi. Atlardan ayrı bir haz aldı. Beyaz atların gösterici iyiydi. Kahverengi at göstericilerin katılımıyla yapılan gösteriyi nefes bazen evde de yapıyor.

Kaplanlardan biz etkilendik diyebilirim. Nefes fazla bahsetmiyor.Kuşlardan, maymunlardan yada köpeklerden de pek bahsettiği söylenemez.

Varsa yoksa AT'lar.

Dünyaca ünlü Medrano Sirki İstanbul'da! 1873 yılında Casartelli Ailesi'nin kurduğu Medrano Sirki, yaratıcılık, estetik ve aile eğlencesi değerleriyle sirk dünyasına örnek olan İtalyan sirk anlayışının köklü temsilcilerinden biridir.

Gösteri sanatlarına katkıları nedeniyle bu konuda otorite olan İtalyan Ulusal Eğlence Federasyonu tarafından altın madalyayla onurlandırılmıştır.



Medrano Sirki, Avrupa'nın birçok ülkesini dolaşarak, her yaştan yüzbinlerce izleyicisine Bengal Kaplanları, İspanyol Gösteri Atları, Sevimli Köpekler, Yetenekli Papağanlar, Motor Show, Robin Hood Show, Jonklör, İkili Trapez, Tranbolin, Denge Gösterisi ve Komik Palyaçolar'ın gösterileriyle 2 saat süren unutulmaz bir eğlence sunuyor.

137. Onur Yılı'nı kutlayan Medrano Sirki, Sirkav ve MAP İletişim'in işbirliğiyle İstanbul’da…



Çocuklarınız ile keyifli vakit geçirmek, müzik, ışık ve eşsiz yeteneklerin benzersiz gösterileriyle unutulmaz bir deneyim yaşamak istiyorsanız dünyanın en eğlenceli sirk gösterisini, Medrano'yu kaçırmayın!



http://www.idefix.com/

10 Kasım 2010 Çarşamba

SHAKESPEARE-HAMLET

The Tragedy of Hamlet, Prince of Denmark, or more simply Hamlet, is a tragedy by William Shakespeare, believed to have been written between 1599 and 1601

Karakterler:
  • Claudius-King of Denmark
  • Hamlet-Son of the former king, and nephew of the present King
  • Gertrude-Queen of Denmark, and mother to Hamlet
  • Polonius-Lord Chamberlain
  • Ophelia-Daughter to Polonius
  • Horatio-Friend to Hamlet
  • Laertes-Son to Polonius
  • Voltimand, Cornelius-Courtiers
  • Rosencrantz, Guildenstern-Courtiers, friends to Hamlet
  • Osric-a Courtier
  • Marcellus-an Officer
  • Bernardo-an Officer
  • Francisco-a Soldier
  • Reynaldo-Servant to Polonius
  • Ghost of Hamlet's Father
  • Fortinbras-Prince of Norway
  • Gravediggers-A sexton and a clown
  • Player King, Player Queen, Lucianus, etc.-Players
Karakterler:Başka bir kaynaktan.

Claudius: Danimarka kralı, Hamlet’in amcasıdır. Ağabeyini öldürerek onun hem tacını hem de karısını elinden almıştır.
Gertrude: Danimarka kraliçesi, Hamlet’in annesidir. Eski kocasının yılan sokması sonucu öldüğünü zannetmektedir.
Hamlet: Öldürülen kralın oğlu, yeni kralın yeğenidir. Oldukça zeki, eğitimli ve bilgili bir kişidir. Ophelia’ya karşı kalbinde az da olsa birtakım duygular yeşermiş, fakat Ophelia bu sevgiye gereken karşılığı verememiştir.
Horatio: Hamlet’in güvendiği, kendisine yakın hissettiği bir arkadaşıdır. Hamlet, düşüncelerini onunla paylaşır, yapacakları konusunda ondan fikir alır.
Polonius: Kralın yakın adamlarından biri, Ophelia ve Laertes’in babasıdır. Krala bütünüyle sadık bir görevlidir.
Ophelia: Polonius’un kızıdır. Hamlet tarafından sevilmektedir, fakat bu ilişkiyi taşıyabilecek olgunlukta bir kız değildir.
Laertes: Polonius’un oğlu, Ophelia’nın ağabeyidir. Kibar, görgülü, eğitimli bir kişidir. Kılıç kullanmakta oldukça yetenekli ve usta birisidir. Babasının öldüren Hamlet’ten intikam almak ister. Onu hile yaparak öldürmek ister, fakat kendi kazdığı kuyuya kendisi düşer.
http://www.yenimakale.com/william-shakespeare-hamlet.html

Özetle neler söyleyebiliriz;

Hamlet'te, babası öldükten sonra annesiyle evlenen amcasının babasını öldürdüğünü öğrenen Danimarka Prensi Hamlet derin bir acıya kapılarak öç almaya karar verirse de, bunu bir türlü gerçekleştiremez.
Shakespeare trajedilerinin en ateşlisi, ama belki de en önemlisidir. Hamlet'in oyun boyunca tek arzusu babasının öcünü almaktır. Sürekli planlar yapar fakat kendi iç çekişmesinden dolayı buna bir türlü ulaşamaz. Bu plan uğruna eline geçen fırsatları da değerlendiremez. Hamlet'in babasının katili olan Kral Claudius onu öldürmek istediğini anlar ve o da Hamlet'i ülkeden İngiltere'ye göndermeye karar verir. Öcünü almak için tekrar dönen Hamlet'e karşı, kendini tehlikede hisseden Claudius, Laertesle bir olup Hamlet'i öldürmeye karar verir.Oyunun sonunda Hamlet; Claudius, Gertrude ve Laertes ölür.

Aslında buna benzer bir sorunu(iç çekişmeleri nedeniyle bir türlü eyleme geçmez) Kuyucaklı Yusuf adlı eserde görüyoruz. Kendi iç çekişmesi nedeniyle okuyucunun sürekli olarak hadi ama artık demesi yetmeyecektir. O maalesef istediğimizi yapmayacak ve kaderine razı olacaktır.(Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali'nin 1937 yılında yazdığı romanıdır. Sabahattin Ali, bu romanında Anadolu insanını, bu insanların düşünüş ve yaşayış tarzlarını okuyucuya anlatmaya çalışmaktadır. Sabahattin Ali, bu romanı için gereken malzemeyi asılsız bir ihbar nedeniyle üç ay yattığı hapiste ve Anadolu'nun çeşitli yerlerinde yaptığı öğretmenlik görevleri sırasında toplamıştır.)

http://tr.wikipedia.org/wiki/Hamlet
http://en.wikipedia.org/wiki/Hamlet

1 Kasım 2010 Pazartesi

ARİSTOTELES-POLİTİKA

,POLİTİKA

Aristoteles okurken sadece bir yanı ile incelememek gerekiyor. Metafizik yanında diğer kitaplarına da göz atmak gerekiyor. Bu nedenle Kategoriler yanında ben bir de Politika kitabını okumaya başlamıştım. Ancak Metafizik kitabı bitince politika kitabını yarıda bıraktım. Belki ikinci bir okuma yapabilirsem tekrar politikaya geri dönebilirim.

Politics

In addition to his works on ethics, which address the individual, Aristotle addressed the city in his work titled Politics. Aristotle considered the city to be a natural community. Moreover, he considered the city to be prior in importance to the family which in turn is prior to the individual, "for the whole must of necessity be prior to the part".[43] He is also famous for his statement that "man is by nature a political animal." Aristotle conceived of politics as being like an organism rather than like a machine, and as a collection of parts none of which can exist without the others. Aristotle's conception of the city is organic, and he is considered one of the first to conceive of the city in this manner.[44]
The common modern understanding of a political community as a modern state is quite different to Aristotle's understanding. Although he was aware of the existence and potential of larger empires, the natural community according to Aristotle was the city (polis) which functions as a political "community" or "partnership" (koinōnia). The aim of the city is not just to avoid injustice or for economic stability, but rather to allow at least some citizens the possibility to live a good life, and to perform beautiful acts: "The political partnership must be regarded, therefore, as being for the sake of noble actions, not for the sake of living together." This is distinguished from modern approaches, beginning with social contract theory, according to which individuals leave the state of nature because of "fear of violent death" or its "inconveniences."[45]

http://tr.wikipedia.org/wiki/Aristoteles

http://en.wikipedia.org/wiki/Aristotle#Politics

http://tr.wikipedia.org/wiki/Politika_(Aristoteles)

Politika (Aristo)

Aristoteles'in tarihsel açıdan en önemli eseri olan "Politika", Yunanistan'daki kent devletlerinin anayasalarının açıklandığı bir kaynaktır.
Aristoteles bu amaçla ilk olarak tüm kentlerin anayasalarını bir araya toplamıştır. Ancak bu 146 anayasadan sadece Atinalılar ile ilgili olan kısım günümüze ulaşmıştır. 1800'lü yılların sonunda Londra'daki bir papirüs üzerinde ulaşılan bu metin "Atinalıların Devleti"adıyla bilinmektedir. Atinalıların Devleti MÖ 4. yüzyıla kadar Atina siyasi yaşamına genel bir bakış getirmekle birlikte Aristoteles'in yaşadığı dönemde kentteki siyasi kurumlar hakkında da ayrıntılı bilgiler de vermektedir. Atinalıların Devleti. Çev.: S.Y.Baydur. Ankara 1943 ve Atinalıların Devleti. Çev.: Furkan Akderin. İstanbul 2005(Alfa Yayınları) Bu çevirilerden Furkan Akderin tarafından yapılan çeviri hem Yunanca'dan yapılmış olması hem dilinin çok daha yeni ve akıcı olması hem de çok daha kolay bulunabilir olması bakımından önemli avantajlar taşımaktadır. Ayrıca çevirideki ayrıntılı dipnotların ve kaynakçanın da metnin anlaşılabirliği açısından örnek gösterilecek bir çalışma olduğunu söylemek gerekir.

Politika ise toplam sekiz kitaptan oluşmaktadır.Birinci kitapta Aristoteles devletin gelişmesi üzerine bilgiler verdikten sonra ikinci kitapta ideal devlet anlayışını eleştirilmekte ve üçüncü kitaptan itibaren de siyaset hakkında görüşlerini aktarmaktadır. Türkçe'de Politika ve Atinalıların Devleti: Politika. I-III. Çev: N.Berkes. İstanbul 1944 ve Politika. IV-VIII. Çev: N.Berkes. İstanbul 1946 Politika. Çev.: Mete Tuncay. İstanbul 1975 (Remzi Kitabevi) Her iki kitabın da Yunanca'dan çevrilmemiş olmaları bir dezavantaj olmakla birlikte M.Tunçay çevirisi hem çok daha yeni diliyle hem de ayrıntılı açıklamalarıyla önemli bir kaynak konumundadır.

ARİSTOTELES-KATEGORİLER

KATEGORİLER

Kategoriler kitabı küçük bir kitap olmasına karşın sıklıkla yanınızada bulundurmanız gereken bir kitaptır. Metafizik okurken onu yanınızda bulundurmanız gerekir. Metafizik çevirilerinde sıklıkla ona başvuru yapılmıştır. Dipnotlarda aralıklarla belirtilmiştir. Dolayısı ile Aristoteles okurken bir cep kitabı olarak yanınızda olması gerekir. Ben aşağıdaki çeviriden almıştım. Çevirinin bir sayfasında yunanca diğer sayfası ise türkçe olarak ayrılmış. Ancak hangi kategorinin nereden başladığı konusunda biraz sıkıntı çektim.

Aristoteles, Kategoriler, (Çev., S. Babür) 2. Baskı, İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, 2002.

Analytics and the Organon

What we today call Aristotelian logic, Aristotle himself would have labeled "analytics". The term "logic" he reserved to mean dialectics. Most of Aristotle's work is probably not in its original form, since it was most likely edited by students and later lecturers. The logical works of Aristotle were compiled into six books in about the early 1st century AD:
  1. Categories
  2. On Interpretation
  3. Prior Analytics
  4. Posterior Analytics
  5. Topics
  6. On Sophistical Refutations
The order of the books (or the teachings from which they are composed) is not certain, but this list was derived from analysis of Aristotle's writings. It goes from the basics, the analysis of simple terms in the Categories, the analysis of propositions and their elementary relations in On Interpretation, to the study of more complex forms, namely, syllogisms (in the Analytics) and dialectics (in the Topics and Sophistical Refutations). The first three treatises form the core of the logical theory stricto sensu: the grammar of the language of logic and the correct rules of reasoning. There is one volume of Aristotle's concerning logic not found in the Organon, namely the fourth book of Metaphysics.[14]

http://tr.wikipedia.org/wiki/Aristoteles

http://en.wikipedia.org/wiki/Aristotle

BALZAC-GORİOT BABA

GORİOT BABA


Le Père Goriot (Old Father Goriot, 1835)

http://en.wikipedia.org/wiki/Le_P%C3%A8re_Goriot

Le Père Goriot (French pronunciation: [lə pɛʁ ɡɔʁjo], Old Goriot) is an 1835 novel by French novelist and playwright Honoré de Balzac (1799–1850), included in the Scènes de la vie privée section of his novel sequence La Comédie humaine. Set in Paris in 1819, it follows the intertwined lives of three characters: the elderly doting Goriot; a mysterious criminal-in-hiding named Vautrin; and a naive law student named Eugène de Rastignac.

Çok detaylı bir Goriot baba incelemesi. Gerçekten incelenmesi gereken bir yazı olmuş.
Balzac ile ilgilili incelemeler türkçe ve ingilizce olarak aşağıda wikipedia'da bulunabilir.

Kitabı okumaya yeni başladım. Balzac henüz karakterler ile ilgili incelemeleri bitirmedi.Vadideki Zambak'ta olduğu gibi bir anlatıcının anlatımı ile ilerleyen bir anlatım var. Bu biraz beni sıkıyor. Vadideki Zambak'ı okuyan sevgili eşim de 50.sayfadan sonra okumayı bıraktığını belirtmişti. Ben onu bitirdim. umuyorum ki bu kitabını da bitireceğim. Balzac'ın tüm eserlerini okuyacağım gibi. :)

Kitap nihayet bitti:(10.10.2010). Biter bitmez de eşime Goriot öldü dedim. Onunla bile ilgilenmeyip kitabı okuduğum için o da başın sağolsun dedi. :)
Böyle baba var mı demeye gerek yok bence. Türkiyede analar, babalar hep bu tiptir.Tipleme olarak bakarsanız onlar var. Bu kadar, kendini kaybedecek kadar kızlarını seven ve onlar  tarafından da bu kadar sevilmeyen baba var mıdır derseniz bilemiyorum.

Beni etkileyen bir başka kişilik Vautrin'di. Bu karakteri aslında Victor Hugo'nun Sefiller'indeki Jean Valjean ile karşılaştırmak gerekebilir. Konu olarak benzemeyebilir, ama onun fransız toplumuna bakışı ile Sefiller'in bize sunduğu ortam çok mu farklı diye bakmak gerekiyor.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Balzac

http://en.wikipedia.org/wiki/Balzac

http://www.yenimakale.com/balzacin-goriot-baba-romani.html